Davutoğlu: Sınırda IŞİD'i Görmek İstemiyoruz - Son Dakika
Güncel

Davutoğlu: Sınırda IŞİD'i Görmek İstemiyoruz

Davutoğlu, Nasıl yaparız, hangi aşamalarda yaparız, o bizde mahfuz ama görmek istemiyoruz. Yerine ne geçecek, ılımlı muhalefetin oraya yerleşmesini istiyoruz" diye konuştu.

27.07.2015 07:24
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Prof. Ahmet Davutoğlu, önceki akşam bir grup gazetenin genel yayın yönetmeniyle yaptığı sohbet toplantısında, IŞİD'in (DEAŞ) Suruç saldırısına verilen yanıtın ardından Türkiye'nin sınır bölgesindeki en önemli hedefini 'DEAŞ'ı görmemek' olarak açıkladı.

Davutoğlu, "O civarda bundan sonra Suriye bağlamındaki hedefimiz nedir... Hedefimiz, sınırımızda DEAŞ görmek istemiyoruz. Nasıl yaparız, hangi aşamalarda yaparız, o bizde mahfuz ama görmek istemiyoruz. Yerine ne geçecek, ılımlı muhalefetin oraya yerleşmesini istiyoruz" diye konuştu.

Davutoğlu, Beşiktaş'taki Başbakanlık ofisinde gerçekleşen buluşmada IŞİD'e karşı mücadele için İncirlik Üssü'nün ABD'ye açılması konusunda varılan mutabakatın bazı ayrıntılarını da açıkladı. Davutoğlu, bu çerçevede İncirlik'in açılması karşılığında ABD'ye öne sürülen bazı taleplerin belli ölçülerde karşılandığını da söyledi. Başbakan, bu çerçevede Türkiye'nin kara gücü sokmayacağını, DEAŞ'ın yerini ılımlı unsurların doldurmasının hedeflendiğini anlatarak, bu unsurlara 'hava desteği' sağlanacağını vurguladı. Başbakan, bu konudaki bir soruya şu karşılığı verdi:

Kara gücü sokmayız

- ABD ile bazı yaklaşım farklılıklarımız vardı. Biz kapsamlı bir strateji ihtiyacına dikkat çekiyorduk. İkincisi, mülteciler için güvenli bölgeler oluşturulsun, üçüncüsü Suriye'nin geleceğinin belirlenmesinde ılımlı unsurlara yer verilsin. Ama görüş birliği içinde olduğumuz konular da vardı. Geldiğimiz noktada, yapılan anlaşma içinde bizim kaygılarımızı veya beklentilerimizi gideren unsurlar derç edildi belli ölçülerde. Bunun detayına girmem. Ama mesela air cover (hava koruma) önemli bir husus. DEAŞ'a karşı mücadele eden Özgür Suriye Ordusu veya ılımlı unsurların havadan korunması... Alana biz kara gücü sokmayacaksak –ki sokmayacağız- orada kara gücü olarak bizimle işbirliği yapan belli unsurların korunması. Bir de eğit-donat faaliyeti istenilen hızda olmasa da yapılır hale geldi. Burada nihayet şartların gerektirdiği, ihtiyaçların karşıladığı bir ortak zemin oluştu. İncirlik de dahil olmak üzere koalisyon ile işbirliği yapmak konusunda mutabık kalındı. Önümüzdeki günlerde gerekli adımlar atılacak.

Denklem değişti

-Davutoğlu, ayrıca Türkiye'nin son Irak ve Suriye harekâtlarıyla bölgede yeni şartların ortaya çıktığını belirterek, şöyle konuştu: "Bir kere herkesin bu şartları bu çerçevede doğru okumasını bekliyoruz, herkes bunu anlasın ve kendi konumunu gözden geçirsin diye bekliyoruz. Gerek Türkiye içindeki siyasi aktörler, gerek bölgedeki aktörler, eminim 23 Temmuz ile 25 Temmuz'un ayrı iki dönem olduğunu fark etmişlerdir. Gücünü etkin bir şekilde kullanan bir Türkiye'nin mevcudiyeti Suriye'de, Irak'ta, bölgede denklemleri değiştirebilecek sonuçlar doğurur, bunu herkesin görmesi lazım.

Kılıçdaroğlu yorumu: Çok farklı, bu güzel

-Aslında 7 Haziran'dan sonra gerilimli bir dönem yaşamıyoruz. Bu güzel bir şey. Bütün toplumsal kesimlerin payı vardır ama en fazla bizim AK Parti olarak bizim benimsediğimiz yol ve yöntemin rolü oldu. Şimdi geldiğimiz yerde siyasetin rasyonelleştiği ve meşruiyet sınırları içinde yapılabileceklerin araştırıldığı bir psikolojiye evrildi siyaset. Bu güzel bir şey, rasyonelleşti. Kılıçdaroğlu, Bahçeli ve HDP ile konuştuk. Şimdi de heyetlerimiz konuşuyor. Mesela Sabah ile Yeni Şafak'a Kılıçdaroğlu'nun verdiği röportajdaki mesajlar, 8 Haziran'da Kılıçdaroğlu'nun verdiği mesajlardan çok farklı, bu güzel bir şey. Sabah ile Yeni Şafak'ta gördüğüm, kaygısını ifade eden ama hissiyattan daha uzak, bir bloklaşmadan, AK Parti karşıtlığından çok, bir şey bulmaya çalışan bir yöntem. Bizim de görmek istediğimiz bu. Bu olursa, koalisyon kursak da ülke kazanır, kuramayıp seçime gitsek de ülke kazanır. Çünkü hükümet kursanız hangi psikolojiyle kurduğunuz önemli. Hiçbir siyasi alternatif mutlak iyi ve mutlak kötü değildir. Hiçbir siyasi konjonktür mutlak avantajlı, mutlak dezavantajlı değildir. Buna nasıl baktığınız ile ilgili olarak bu şekilleniyor. Dolayısıyla ben 8 Haziran'a göre çok daha rasyonel, daha iletişime ve diyaloğa açık bir siyasi ortam görüyorum. Bunun tek istisnası, HDP'nin terör olayları nedeniyle takındığı tırmandırıcı dildir. Ama ümit ederim onlar da bütün bu yaşananlardan ders alırlar ve siyasetin ancak rasyonel müzakere yöntemiyle yaşanabileceğini görürler, silah ile şiddet ile değil. O bakımdan iyimserim, Türkiye'deki siyasi ortam ve siyasi aktörler arasındaki ilişkiler bakımından daha iyi bir noktada olduğumuzu düşünüyorum. Bunu bir şey elde etmiş anlamında söylemiyorum ama mesela 7-8 Haziran'da Cumhurbaşkanlığı makamıyla ilgili ifade edilen hususların bugün ifade edilmiyor olması önemlidir. Ben partilerle görüşmeye giderken hiçbir şekilde konuşmam derken kastettiğim de bu. Hükümet ortaklığı ile ilgili olmayan konuları masaya getirmeyelim. Bir gerilimi arttıracak konuları masada tutmayalım. Seçime kadar siyasetin sosyolojisi önemliydi, şimdi siyasetin psikolojisi önemli. O psikolojiyi yönetmek lazım.

Halk tek parti iktidarı demedi

-8 Haziran'dan sonra son derece ilkeli bir tutumla resmi doğru okumaya çalıştık. Halk tek parti iktidarı demedi, hükümet ortaklığı dedi. Bunun gereğini yapmaya çalışıyoruz. Hükümet kuruluşunu geciktirmeden yerine getirmeye çalışıyoruz. Olmayacağı zaman da yine meşruiyet sınırları içinde nelere yapılacağı da belli.

Taşımalı oy kullanma sistemi getirilmeli

-Gerek 2014 yerel seçiminde, gerek Cumhurbaşkanlığı seçiminde ve son seçimde (PKK tarafından) çok ciddi baskı uygulandığı da bir vaka. Hukuk devleti kuralları içinde bu baskıları nasıl göğüsleyeceğinizin de sınırları var. Mesela, bunları Seçim Kanunu'nda, Siyasi Partiler Kanunu'nda, koalisyon görüşmelerinde ele almayı planlıyoruz. Yani bir köye gelip biri tehdit ediyorsa, 'Buradan farklı bir oy çıkmayacak' diyorsa, o tehdit edilenler şikâyet etmiyorsa, yapabilecekleriniz sınırlı oluyor. Yapabileceğiniz şey, onları oy vermeye başka bir yere götürmek ama bunu da Yüksek Seçim Kurulu kabul etmedi, "Var olan Seçim Yasası buna izin vermiyor' dedi. Şimdi yeni bir hükümet kurulursa, kurulmazsa da bütün partilerle anlaşarak seçime gidilme ihtimalinde, böyle bir yasa değişikliğine ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Mesela, yine yasal düzenlemeye göre oy kullanırken polis, güvenlik görevlileri oy kullanılan yerin 100 metre yakınına yaklaşamıyor ama sivil giyimli bir militan gelip kimsenin fark etmediği bir baskıyı uygulayabiliyor. Bunlar Türkiye'de hep seçim normal şartlarda yapıldığı varsayılarak konulan ve doğru kurallar. Polisin, jandarmanın sandığın yanında olması da doğru değil ama görüyoruz ki bu da istismar ediliyor. O zaman yeni yollar, yeni yöntemler bulmak ihtiyacı var, önümüzdeki dönemde bu konuda da alınması gereken tedbirler yasal değişiklikler de dahil önümüzdeki dönemde alınmak durumunda. Seçim güvenliği meselesi hepimizin ortak meselesi.

7 Haziran'dan bu yana PKK eylemleri

-Davutoğlu, "Rakamlar kimin çatışmasızlık dönemini bitirmek istediğini göstermek bakımından aşikâr" diyerek, 7 Haziran'dan 24 Temmuz'a kadar geçen süre içinde PKK tarafından gerçekleştirilen terör saldırılarının dökümünü şu istatistiklerle açıkladı:

-121 silahlı saldırı
-15 adam kaçırma
-16 yol kesme
-59 araç yakma
-53 patlayıcı madde atma
-17 haraç alma
-Toplam 281 terör eylemi
-Şehit edilen güvenlik görevlisi sayısı: 5
-Yaralı asker: 3
-Yaralı polis: 50
-Kaçırılan polis: 1
-Kaçırılan köy korucusu: 1
-Öldürülen vatandaş: 4
-Yaralı vatandaş: 10

Türkiye Kürtlerin hamisi

-Biz Kürtlerin Suriye'deki kazanımlarından neden rahatsız olalım. Rahatsız olsak, Kürtlerin Irak'taki kazanımlarından rahatsız olurduk. Barzani'den rahatsız değilsek Kobani, Haseki'den neden rahatsız olalım. Ama Barzani de bizi rahatsız eden bir iş yapmıyor. Burada mesele kazanım değil, hangi politikaların izlendiğidir. Diyorlar ki Kürtlerin devleti yok; Kürtlerin devleti Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Türkiye, Kürtlerin hamisidir. (Kaynak: Hürriyet)

Kaynak: Haberler.Com

Son Dakika Güncel Davutoğlu: Sınırda IŞİD'i Görmek İstemiyoruz - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement