'Çin Zulmü Haberleri' Gündem Değiştirmek İçin Mi?

Türkiye, Çin'in Uygur bölgesinde yaşayan Müslümanların dini inançlarından dolayı baskı ve zulüm gördüğü iddiasıyla kınamalara ve eylemlere ev sahipliği yapıyor. Çin ise bu iddiaları yalanlıyor. Çin'e gidip gelen ve orada ticaretle uğraşanlar da Çin'de zulüm ve baskının olmadığını, sosyal medyada paylaşılan fotoğrafların gerçeği yansıtmadığı iddiasında.

Çin'in Müslüman oldukları için Uygur Türklerine yönelik şiddet ve zulüm yaptığı yönündeki haberler gerek sosyal medyada gerekse de yazılı ve görsel medyada oldukça gündemde. Sosyal medyada yayınlanan fotoğraflarda Çinlilerin Uygur Türklerine ramazan ayında baskı uyguladığı, oruç tutmamaları konusunda işkenceler yaptığı şeklindeki haberler üzerine Türkiye'deki birçok sivil toplum kuruluşu, basın açıklamaları yaparak yaşandığı iddia edilen olayları kınadı. Hatta basın açıklamalarıyla yetinmeyen bazı kesimler İstanbul'da Çin lokantasını basıp içinde çalışan Uygur Türklerini Çinli olduklarını düşünerek darp bile etti. Çinlilere benzedikleri için aynı grup Koreli turistlere de saldırdı. Bunun yanında bazı kesimler de Çin mallarına karşı boykot kararı aldı.

Ancak yaşandığı iddia edilen olaylarla ilgili bir de madalyonun öteki tarafı var. Çin ve Uygur Türklerini yakından tanıyan Urfalılar var. Yaklaşık 10 yıldır Çin'e ticaret için giden ve Çince tercümanlık yapan Sedat Denek de bu Urfalılardan birisi. Denek, sosyal medyada paylaşılan fotoğrafların gerçeği yansıtmadığını öne sürdü. Türkiye'deki insanların yaptıklarını Uygur Türklerinin bile anlamakta zorlandığını belirten Denek, söz konusu olayların çarpıtıldığını söyledi ve Çin'e telefonla bağlanarak aksini ispatlamaya çalıştı.

DENEK: OYUNA GELMEYELİM

Sosyal medyada paylaşılanlara vatandaşların inandığını dile getiren Denek, Uygur Türklerinin bile Türkiye'de yaşananlara güldüğünü ifade etti. Sosyal medyada paylaşılanlar yüzünden Çin mallarına getirilen boykotu da eleştiren Denek, bazı kesimlerin vatandaşları hem kışkırttığını hem de Çin'e düşman etmeye çalıştığını söyledi. İstanbul'da bir Çin lokantasına yapılan saldırıya da değinen Denek, Çin'e yıllık vizesinin olduğunu ve bayramdan sonra tekrar gideceğini söyledi. Denek, "İstanbul'da Çin lokantasını yağmalamışlar, sahibi Uygurlu, çalışanları Uygurlu. Böyle bir şey var mı ya? Bizi oyuna getiriyorlar. Bu oyuna gelmeyelim. Çin'de kötülük yok. Çin'de savaş yok. Çin'de baskı yok. Uygurlar bizden daha iyi yaşıyorlar. Çünkü Çin'de kavga yok. Yasak" diye konuştu.

Olaylara mantıklı bir şekilde yaklaşılması gerektiğini belirten Denek, "Diyelim ki, Çin'de olaylar var. BBC, CNN gibi büyük haber kanalları, bırakın onların yol parası, yemek paraları milyonlarca. Buradan Çin bileti bin 500 TL. Şangay belki 2 bin TL'dir ama Urumçi, Xinjiang, Çin'in Kaşkar bölgesi bin 500 TL. Bir kişi gitsin görsün ya. Bizi kandırıyorlar" ifadelerini kullandı.

ÖZBEY: HERKES NAMAZINI DA KILIYOR, ORUCUNU DA TUTUYOR

Çin'in Zhejiang eyaletinde 12 yıldır yaşayan Malatyalı Orhan Özbey'e telefonla bağlanan Denek, insanların bu tür olaylara itibar etmemesini istedi. Çin'de bulunan Özbey ise, "Çin'de Zhejiang eyaletinde kalıyorum. Eşim Hacolu, yani Çinli. Burada ofisimiz var. Lokantamız vardı daha düne kadar. Lokantamızın üst katında mescidimiz vardı, namaz kıldırıyorduk. Cuma namazları kılıyorduk 60-70 kişiyle. Bize dokunan olmadı. Hele ki, 28 Şubat'ın Türkiye'sindeki zulümleri düşündüğüm zaman burası güllük gülistanlık. Tabi ki, komünist bir ülkede yaşıyoruz. Adamlar zaten kendileri dinsiz, imansız, o ayrı bir şey. Kendileri dinsiz, imansız olduğu halde bizim kendi yaşantımıza bir şey yapmıyorlar. Uygur bölgesi dediğiniz zaman ise oradaki insanlar zamanında yurtlarını kaybetmişler. Çin'in egemenliğine girmişler. Onun getirdiği bir özlem mi desem, kin mi desem, nefret mi desem var. Onu canlı tutmaya çalışıyorlar. Kendilerine göre belki haklılardır ama şöyle zulüm, böyle zulüm var deme birazcık hakaret oluyor, biraz kul hakkına giriyor. Öyle bir şey yok. Herkes namazını da kılıyor, orucunu da tutuyor. Çin'in çeşitli yerlerinde iftar tertiplemişler. İnsanlar Türkiye'deki gibi iftarlarını yapabiliyorlar. Sıkıntı yok" dedi.

'ÇİNLİ DİYE UYGURLU DÖVMÜŞLER'

Sosyal medyadaki paylaşımlarla ilgili olarak da Özbey, "O paylaşılan resimler var ya. Uygurlu'yu dövdüler diye resim koymuşlar. Biz, Çin'de yaşadığımız için gözümüz Çinli'yle Uygurlu'yu ayırt ediyor ama ben de Türkiye'deyken, buraya gelmeden önce Uygurlu gördüğüm zaman 'Aa Çinli'ye bak' diyordum. Çinli'yi dövmüşler, belki bir sarhoş masasında arkadaşlarıyla kavga etti. O resmi koyuyorlar 'işte Çin zulmü, Uygurluları böyle dövdüler' diye. Biz, önce Müslümanınız, sonra Türk'üz o yüzden bizim Uygurlarla bir kardeşliğimiz var. Haklarını da savunmamız gerekiyor. Ona da eyvallah ama haksız yere karşı tarafı itham etmek de aynen, İsrail'in, Amerika'nın, BBC, CNN televizyonları gibi Tayyip Erdoğan'ın yanındaki halkı gösterip, işte Gezi parkı eylemcileri gibi bir durum olur. Çinli adamın resmini koyup, 'işte Uygurlu Türk'ün yaşadıkları' diye. Yahu adam Çinli, Çinli. Hatta İstanbul'da Çin'i protesto etmek için gidip Uygurlu'yu dövmüşler. Sen devlet politikasından dolayı insanları nasıl ezersin, rencide edersin, vurursun. Biz de burada ekmeğimizin peşindeyiz. Biz, Çin sevdalısı değiliz. Sonuçta herkesin vatanı kendisine en güzel yerdir" ifadelerini kullandı.

ÇİN BASKIYI YALANLAMIŞTI

Öte yandan Çin Konsolosluğu, Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Müslüman halkın işkence gördüğü ve ibadetlerini yerine getiremedikleri yönündeki haberlerin asılsız olduğunu iddia eden yazılı bir açıklama yaptı geçtiğimiz günlerde. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "Çin Halk Cumhuriyeti anayasası, vatandaşların din ve inanç özgürlüğüne sahip olduğunu taahhüt eder. Çin Halk Cumhuriyeti'nde hiçbir devlet makamı, sosyal kuruluş veya şahıs, vatandaşları bir dine inanmaya veya inanmamaya zorlayamaz. İnanan ve inanmayan vatandaşlar arasında ayrımcılık yapamaz. Çin Halk Cumhuriyeti Xinjiang'da bulunan Müslümanların din ve inanç özgürlüklerine son derece değer vermiştir, saygı göstermiştir ve de bu özgürlükleri garanti altına almıştır."
(Kaynak: Gazeteipekyol)