Birleşik Krallık Ticaret ve Yatırım Zirvesi 2. Gününde - Son Dakika
Ekonomi

Birleşik Krallık Ticaret ve Yatırım Zirvesi 2. Gününde

Birleşik Krallık Ticaret ve Yatırım Zirvesi 2. Gününde

Birleşik Krallık Ticaret ve Yatırım Zirvesinin ikinci günü, finans ve teknoloji temalı paralel oturumlarla devam etti.

18.03.2014 16:59  Güncelleme: 17:01
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

"Birleşik Krallık Ticaret ve Yatırım Zirvesi"nin ikinci günü, finans ve teknoloji temalı paralel oturumlarla devam etti.

Birleşik Krallık Ticaret ve Yatırım Ajansı (UKTI) tarafından, Londra Finans Merkezi Belediye Başkanı Fiona Woolf himayesinde düzenlenen "Birleşik Krallık Ticaret ve Yatırım Zirvesi" kapsamında, Vodafone sponsorluğunda düzenlenen teknoloji oturumunda, panelistler mobil teknolojiler alanında görüşlerini paylaştı.

"Mobil Teknolojiler ve Önümüzdeki Gelecek" panelinde konuşan Akbank Direkt Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Orkun Oğuz, mobil bankacılık konusunda bilgiler verdi.

Banka müşterileri arasında geçen yıl 3 milyon mobil müşteri, 10-11 milyon civarında online müşteri bulunduğu bilgisini aktaran Oğuz, 3 sene sonra mobil bankacılık kullananların sayısının online sayıyı geçeceğini, Akbank olarak online müşteriden daha fazla mobil müşterilerinin olmasını beklediklerini bildirdi.

Mobil bankacılığın, sektöre 2 fırsat getireceğinin altını çizen Oğuz, birincisinin var olan müşterilerle olduğunu belirterek, "İkinci olarak ise, şu an istediğimiz yere istediğimiz kadar şube açamıyoruz, mobil belki bu anlamda bir yol olabilir. Şimdi belki SMS ama daha sonra 3G ve 4G ile müşterilere ulaşmamız mümkün olabilir" dedi.

Oğuz, Akbank olarak öncelikli konularından birinin de güvenlik konusu olduğunun altını çizerek, bu alana yaptıkları yatırımlardan bahsetti.

Güvenlikle gerçek riskleri dengelemeye çalıştıklarına değinen Oğuz, "Digital ortam gerçek hayattan daha güvenli, şubelerde insanlar çalışıyor ve hata yapması normal ama digital öyle değil, hata riski daha az" değerlendirmesinde bulundu.

-"Telefonumu kaybetmek yerine alyansımı kaybetmeye razıyım diyen var"

Vodafone Kurumsal Pazarlama Direktörü Ebru Özgüç de konuşmasında mobil telefonların tüketici açısından önemi hakkında veriler paylaştı.

Yapılan araştırmada, katılımcıların yüzde 65'inin cep telefonunu yanına alıp uyuduğunu, "telefonumu kaybetmek yerine cüzdanımı kaybetmeyi tercih ederim" diyenlerin olduğunu belirten Özgüç, yüzde 39'luk bir kesimin "Telefonumu kaybetmektense alyansımı kaybedeyim daha iyi" yanıtını verdiğini aktardı.

Özgüç, mobil telefonların insanlar için önemine ilişkin örnekler paylaşarak, "Cep telefonu gerçekten bağlı bize, onsuz hiçbir şey yapamıyoruz. Digital çağı yaşıyoruz. e'den m'ye geçtik. Bu artık yavaş yavaş her iş alanına giriyor, iş yapış biçimini yeniden tanımlıyor. Artık herşey cep telefonu. ve bu müessselere verim, etkinlik getirecek" diye konuştu.

- "Türkiye heyacan yaratan, aynı zamanda zor bir pazar"

Doğuş Planet İcra'dan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi İzi Adato, "Dijital Ekonomi: Bağlantılı, Yıkıcı ve Bağımlılık Yapan" başlıklı panelde teknolojiniin gelişimi ve ülkelerin yerel kriterlerinin ticaretteki önemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Teknolojinin Türk pazarında nasıl geliştiğine ilişkin katılımcılara bilgi veren Adato, kendilerinin uluslararası arenaya adım atanların ilklerinden olduklarını söyledi.

Adato, 2009 yılından bu yana teknolojinin devlet desteğinde bir altyapıya kavuşmaya başladığını hatırlatarak, "İnsanlar artık daha kolay erişebiliyor internete, bu da farklı iş modellerinin gelişmesini sağlıyor. Erişimin kolaylaşmasının ardından Türk pazarında pek çok girişim faaliyeti gördük. Türkler pek yenilikçi olmasalar da çok girişimci insanlar" dedi.

Türkiye'nin pek çok piyasa konusunda heyecan dalgaları yaratan bir pazar olduğuna işaret eden Adato, aynı zamanda kendi özellikleri olması dolayısıyla zor bir pazar olduğunu anlattı. Adato, "Herhangi bir yabancı kimlik burada oyun oynayacaksa, Türkiye'deki pazarın satır aralarını görebilmeli" diye konuştu.

"Türkiye'de İslami Finans"

HSBC Küresel  Kredilendirme ve Finansman Direktörü Hulusi Horozoğlu, zirve kapsamında gerçekleştirilen "Türkiye'de İslami Finans" konulu panelde yaptığı konuşmada, sukukun dünyada İslami finansın gelişmesinde önemli rol oynadığını belirterek, "Türkiye'de de sukuk ihracı pazarına daha fazla dokunmalı. Burada kurumsal sukuk işlemlerini kullanan daha fazla kişi görmeliyiz" dedi.

İslami finans ürünlerin standardizasyonu için biraz daha zamana ihtiyaç bulunduğunu dile getiren Horozoğlu, İslami finansın reel sektör ile finans sektörü arasında güçlü bir bağ kurduğunu söyledi. Horozoğlu, Türkiye'de hükümetin İslami finans alanında gerçekleştirdiği önemli adımlar bulunduğunu aktararak, katılım bankacılığının gelişmesi için desteklenmeye devam edilmesi gerektiği ifade etti.

Ernst&Young Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Bölüm Başkanı Selim Elhadef, gelişmekte olan ülkelerin önmeli bir kısmının büyük müslüman nüfusları olduğuna dikkati çekerek, İslami finans açısından bu trendi kapitalize etmenin önemli olduğunu ifade etti.

Türkiye'de banka kullanmayan büyük bir nüfus bulunduğuna işaret eden Elhadef, "İslam finansmanı için bu önemli bir fırsat. Türkiye'de yüzde 5,6 düzeyinde bulunan katılım bankacılığının payının 2023 yılında yüzde 15'e çıkması hedefleniyor. Dünyada bugün 35 milyon olan İslam finansmanının hizmet verdiği müşteri sayısının 2018 yılında 70 milyona çıkması bekleniyor. İslam bankacılık, konvansiyonel bankacılığın yerini almak yerine onun tamamlayıcısı olmalıdır" değerlendirmesinde bulundu.

İslami finansın ekonominin içinde balonlar oluşmasını engellediğini ve paydaşları arasında risk ve kar paylaşımını mümkün kıldığını vurgulayan Elhadef, "İslami finans pazarı oldukça akışkan bir pazar. İslami bankacılık çözümleri tek bir din ve tek bir pazarla sınırı değil. Adı İslami olsa da buradaki ürün ve hizmetler herkese hizmet etmek için kurgulanmıştır. Konvansiyonel bankacılıkla da büyük benzerlik göstermektedir" dedi.

Bank Asya Genel Müdür Yardımcısı Feyzullah Eğriboyun, İslami bankacılığın bankacılık işlerine girmeyen kitlelere ulaşmada önemli olduğunu kaydetti.

Standardizasyonun İslami bankacılığın gündemindeki önemli konulardan olduğunu aktaran Eğriboyun, " Malezya'da İslami finansın pazar payı 12 yıl içinde 3'e katladı. Görünür olan tek fark devlet desteğiydi. Devlet orada Malezya'yı İslami finans merkezi olarak sunmak istiyordu ve ciddi mesafe aldı" diye konuştu.

Standard Chartered Üst Yöneticisi (CEO) Dilek Yardım ise İslami finansmanın Türkiye gibi ülkelere geldiğinde olumsuz bir medya temsiliyle karşı karşıya kalabildiğini ve siyasal bir bağlamda değerlendirilebildiğini söyledi. Zirve kapsamında ayrıca, akıllı kentler, ileri üretim, altyapı finansmanı ve varlık yönetimi başlıklı paneller de gerçekleştirildi. - İstanbul

Kaynak: AA

Son Dakika Ekonomi Birleşik Krallık Ticaret ve Yatırım Zirvesi 2. Gününde - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement