BBP Lideri Destici'den 'Çözüm Süreci' Açıklaması

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, "Eğer PKK gerçekten silah bırakacaksa, kendisini lağvedecek ve demokratik bir zeminde siyasetini sürdürecekse öncelikle PKK'nın KCK ana sözleşmesini lağvettiğini açıklaması gerekiyor" dedi.

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin konuları değerlendirdi. Sözlerine PKK'ya silah bırakma çağrısını değerlendirerek başlayan Destici, "Bir taraftan adına çözüm süreci dedikleri, bizim başından beri bölünme ve çözülme süreci olarak adlandırdığımız süreçle ilgili yeni açıklamalar yapılırken, Türkiye bir algı operasyonuna, hayal dünyasına gark edilmeye çalışılırken, öbür taraftan aynı günlerde bölücüleri, birtakım unsurları Hatay'ımızda, Antalya'mızda Türk bayrağını indirmeye devam ediyorlar. Son iki gün içerisinde önce 28 Şubat'ta Hatay Dörtyol'da, daha sonra da 1 Mart'ta Antalya Muratpaşa'da iki bayrağımız indirildi. Bu yaman çelişkiyi ortaya koymak istiyorum. Bayrağa uzanan bu elleri lanetliyorum" ifadelerini kullandı.

Her seçim öncesi olduğu gibi Türkiye'nin bahar havasında seçime sokulmak istendiğini savunan Destici, "Daha önce de dillendirdik, gerçek bir çözüm süreci olsa hiçbirimizin buna karşı çıkmayacağını, çok samimi bir şekilde barışın, kardeşliğin, huzurun ve güvenliğin yanında duracağımızı ifade ettik. Ama sürecin böyle olmadığını, uzun vadeli olarak hem geçmişe bakarak, hem de PKK'nın taleplerine ve hedeflerine baktığımız zaman bunun bir gerçek barış ya da çözüm süreci olmadığını biliyoruz. Daha önce de buna benzer açıklamalar yapıldı. Açılım süreci olarak başlayan, sonra adına çözüm süreci denilen süreç başladığından beri buna benzer açıklamalar yapıldı. Ama neticede PKK ve onun siyasi uzantılarının bütün unsurlarıyla hiçbir dönemde samimi olmadıkları gözüktü. Şimdi de adeta Türkiye'yi yönetenlerle kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyorlar" dedi.

Kandil ile HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın farklı açıklamalar yaptığını dile getiren Destici, " İmralı'ya dayandırılan farklı açıklamalar var. Adeta Türkiye'yi yönetenler aracılığıyla oynanıyor" şeklinde konuştu.

"PKK'NIN TÜRKİYE DIŞINA ÇIKMASI ALDATMACA"

Çözüm sürecinde müzakere edilen 10 maddeye işaret eden Destici, "Açıklananlar nedir diye bakıldığında burada milletin hafızasıyla da dalga geçiliyor" dedi. "Çözüm sürecinde neyin pazarlığının yapıldığını net olarak biliyoruz" diyen Destici, şöyle devam etti:

"Açık ve net olarak müzakere edilen başlıklarda, birincisi Apo'nun serbest bırakılması, onunla birlikte diğer PKK'lı unsurların, zaten az sayıda kaldı içeride, öbür taraftan demokratik özerklik, çok net ifade ediliyor, ana dilde eğitim, yerel yönetimler şartının uygulanması gibi Türkiye'yi bölünmeye, çözülmeye ve ayrışmaya götürecek süreçler. Bunun karşılığında PKK'nın silah bırakacağı, terör unsurlarının ülkemiz dışına çıkacağı söyleniyor. Bunların hepsinin bir palavra ve aldatmaca olduğunu biliyoruz."

"AKLI BAŞINDA HERKES BUNU BİLİR"

Terör örgütü PKK'nın eğer samimiyse çözüm sürecinde yapması gereken bazı şeyler olduğunu vurgulayan Destici, "Eğer PKK gerçekten silah bırakacaksa, Türkiye toprakları dışına çıkacaksa ve kendisini lağvedecek demokratik bir zeminde siyasetini sürdürecekse, o zaman öncelikle PKK'nın KCK ana sözleşmesini lağvettiğini açıklaması gerekiyor" dedi.

"Eğer PKK gerçekten samimiyse, o zaman yapması gereken en öncelikli işlerin başında YDG-H gibi şiddet yapan topluluklarını da yine lağvettiğini ve feshettiğini açıklaması gerekir" diyen Destici, şunları kaydetti:

"Ama baktığınız zaman bunların hiçbirisiyle ilgili bir açıklama yok. Sadece sözde bir silah bırakma, o da tamamen aldatmaca ve kandırmaca. Gerçekte asla böyle bir şeyin mümkün olmayacağını aklı başında olan herkes biliyor. Çünkü PKK, ana hedefine ulaşıncaya kadar asla ve kata silah bırakmayacak, orada da yine bırakmayacak. Ana hedefine ulaştığında şu andaki silahlı unsurlarını Suriye'nin kuzeyinde yaptığı PYD bayrağı altında topladığı gibi, eğer Türkiye içerisinde bunu başarırsa zaten kendi bölgesinde özerk bölgesinde ya da ayrı devletinde resmi kolluk güçleri haline getirecek."

Mustafa Destici, "Peki şimdi hükümete soruyorum, siz PKK ile müzakere ederken bütün bunları PKK'dan istediniz mi? Madem 'barış' diyorlar, madem müzakere ve pazarlık süreci başlattın, PKK'dan bunları talep ettiniz mi? KCK ana sözleşmesinin feshedilmesi, PKK'nın şiddet uygulayan unsurlarının ve topluluklarının lağvedilmesini talep ettiniz mi" diye sordu.

"EKONOMİNİN SORUMLUSU MERKEZ BANKASI DEĞİL, İKTİDAR"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Merkez Bankası'na yönelik açıklamalarını da eleştiren Destici, "Sayın Cumhurbaşkanı, Merkez Bankası Başkanı'na ve onun bağlı bulunduğu başbakan yardımcısına yükleniyor. Bakın buradan ben Sayın Cumhurbaşkanımıza ve ekonomiden sorumlu bakana seslenmek istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanı ve Ekonomi Bakanı, bile bile faiz indirimi istemesinin nedeni nedir? Acaba ne yapmak istiyorlar? Yani kapıda olan, yaklaşan krizi görüp bütün suçu üzerilerine atabilecekleri yeni bir suçlu mu arıyorlar? Eğer bir kriz gelecekse, kapıdaysa bunun sorumlusu asla Merkez Bankası Başkanı değil. Çünkü Türkiye'nin ekonomisi dışarıya güven vermiyor. Bunun sorumlusu Merkez Bankası Başkanı değil, 12 yıldır Türkiye'yi yöneten iktidar. ya yaklaşan krizi görüp buna bir sorumlu arıyorlar, üzerilerine suçu yıkabilecek bir sorumlu arıyorlar ya da burada Merkez Bankası'nda yapısal ve kadrosal değişikliğe gidip karşılıksız para basmayı mı hedefliyorsunuz" ifadelerini kullandı. - ANKARA