BBP Genel Başkanı Mustafa Destici Açıklaması - Son Dakika
Politika

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici Açıklaması

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici Açıklaması

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, meclisin kavga ve küfürleşme yeri olmadığını söyledi.

25.02.2015 15:54
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, meclisin kavga ve küfürleşme yeri olmadığını söyledi.

Genel merkez binasında haftalık basın toplantısı düzenleyen BBP lideri Destici sözlerine, Malatya'nın Akçadağ ilçesinde iki askeri uçağın düşmesi sonucu şehit olan 4 pilotlara rahmet dileyerek başladı. Destici, "Malatya da meydana gelen kaza da hayatını kaybeden pilotlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Başta aileleri olmak üzere, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına, milletimize başsağlığı ve sabır diliyorum. Acı bir olay. Rabbim bir daha milletimize böyle kazalar yaşatmaz ve böyle üzücü hadiseler ile karşı karşıya bırakmaz. Bu kazalar ile ilgili tedbirlerin alınması gerekir. Bu tür kazalara bir daha sebebiyet verilmemesi adına en üst düzeyde dikkatli olunması ve titizlik gösterilmesi gerektiğini de bir kez daha ifade etmek istiyorum" dedi.

'UNUTMADIK, UNUTTURMAYACAĞIZ'

Hocalı katliamı ile ilgilide açıklama yapan Destici, "Bundan tam 23 yıl önce Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesinde Hocalı da büyük katliam, vahşet ve soykırım yaşandı. Yüzlerce Azeri Türkü kardeşimiz hiçbir suçları, günahları olmadığı halde, sadece Türk, Azeri ve Müslüman oldukları için şehit edildiler. Hamile bayanların karınları deşildi. Çocuk, genç, kadın, yaşlı demeden yüzlerce kardeşimiz katledildi. Biz Hocalıyı unutmadık, unutturmayacağız. Hocalı şehitlerimizi bir kez daha rahmet ile anıyorum. Mekanları cennet olsun. Kardeş ülke ve iki ayrı devlet ama bir millet olduğumuz başka Azerbaycan devleti ve kardeşlerimiz olmak üzere tüm Türk İslam coğrafyasına, Türk Dünyasına bir kere daha başsağlığı diliyorum" diye konuştu.

'HOCALI GARİP VE ÖKSÜZ'

"Hepimizin görevi Hocalıyı unutturmamaktır" diyen Destici şöyle devam etti:

"Hocalı şehitlerini unutmamaktır. Günü geldiğinde de bunun hesabını elbette ki mazlum insanlardan, halklardan değil, bu vahşetin emrini verenlerden soracağımızı da herkesin bilmesini isteriz. Bu sene sözde Ermeni Soykırımın yüzüncü yılı. Önümüzdeki aydan itibaren hem ülkemizin gündemine, hem dünya'nın gündemine bunu getirecekler. Sözde Ermeni soykırımı konuşulurken batı meclislerinde soykırım olarak tanınsın mı? Tanınmasın mı? Gibi lobi faaliyetleri yapılırken ve pek çok batılı ülke buna çanak tutarken kimsenin aklına Hocalı gelmeyecek. Çünkü Hocalı, garip, öksüz, Hocalıdaki şehitlerimiz sahipsiz ve kimsesiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Azerbaycan Devleti ile birlikte ele ele vermeli. Diğer Türk İslam bölgesindeki bütün devletleri de yanlarına alarak Hocalı'nında soykırım olarak tanınmasını ve Ermenistan'a Dağlık Karabağ'dan çekilmek olmak üzere bir dizi yaptırım yapılmasını mutlaka Dünya gündemine getirmeliler. Biz Büyük Birlik Partisi olarak hem kendi hükümetimize ve devletimize hem de Azerbaycan hükümetine çağrımız budur. Biz Büyük Birlik Partisi olarak elimizden gelen gayreti bugüne kadar verdik bundan sonrada vermeye devam edeceğiz."

'MECLİSTE KAVGA VE KÜFÜRLEŞME SON HAFTALARDA ZİRVE YAPMAKTADIR'

Türkiye'nin siyasi olarak gerilmiş vaziyette olduğunu vurgulayan Destici, " Hiçbir dönemde olmadığı kadar büyük bir ayrışma ve kamplaşma ile karşı karşıyayız. Bunu fırsat bilerek Türkiye'yi iç karışıklıkla kaosa sürüklemek isteyenler var. Mecliste bulunanların bazıları vatandaşlarımıza ve özellikle gençlerimize kötü örnekte olmaktadırlar. Meclis kavga yeri değildir. Meclis küfürleşme, hakaretleşme yeri değildir. Mecliste bulunanlar, milletimize iyi ve güzel örnek olmak gibi sorumlulukları vardır. Ama bakıyorsunuz meclis özellikle son bir haftadır, zirve yapmış vaziyette" şeklinde konuştu.

'ÜNİVERSİTELERİN PEK ÇOĞUNDA GERİLİM VE KAVGA VARDIR'

'Meclistekiler kavga etmeye devam ettikçe bunun yansımalarını altta da görmekteyiz' diyen Destici, "Ülkemizi karıştırmak, ülkemiz içerisinde kaos çıkartmak, milletimizi birbirine düşürtüp kırdırmak isteyenlerinde eline koz vermiştir. Sadece Ege Üniversitesinde değil, üniversitelerimizin pek çoğunda gerilim, kavga vardır. Bu kavganın müsebbibi PKK, onun gençlik teşkilatları ve onlara göz yuman AKP'dir. Güneydoğu Anadolu bölgesinde bulunan üniversiteler kurtarılmış bölge sayılmaktadır. Burada bulunan üniversitelerin tamamı PKK'nın unsurları tarafından kurtarılmış bölge haline gelmiştir. Buralar ile yetinmemişlerdir. İzmir de Ege Üniversitesi, İstanbul'daki Üniversiteler, Ankara'daki üniversitelerin bir kısmı, Antalya ve Mersindeki üniversiteler, İç Anadolu ve Karadeniz bölgesindeki bulunan üniversiteler haricindeki hemen hemen bütün üniversitelerde PKK hakimiyet alanları kurmaya çalışmaktadır. Bunu yaparken de hiçbir kanun ve yasa tanımamakta, suç işlemekten asla çekinmemektedir. Ama Türkiye'yi yönetenler ve onların görevlendirmiş oldukları, mülki amirler, müdürler ve kolluk görevlileri de adeta bunları seyretmektedirler. Bunun altında herkes kalır" İfadelerini kullandı.

'ÜLKÜMÜZÜN, DEVLETİMİZİN SAHİBİ VE SAVUNUCU OLMAYA DEVAM ETMELİYİZ'

Destici, şunları kaydetti:

"Benim çağrım Türkiye'yi yönetenlere. Eğe Üniversitesinde bir canımızı kaybettik. Fırat Çakıroğlu kardeşlimize Allah'tan rahmet diliyorum. Ailesine başsağlığı ve sabır diliyorum. Gencecik, pırıl pırıl, iman sahibi, çok başarılı milli şuura, milli ahlaka sahip bir kardeşimizi kaybettik. İnşallah bu son olur. Bütün gençlerimize de çağrım, bu tür provokasyonlara gelmemeliyiz. Sağduyuyu elden bırakmamalıyız. Çünkü bu vatan bizim. Vatansızların, bir avuç köpek ve çakal sürüsünün provokatif eylemlerine asla gelmemeliyiz. Vatanımızı koruyarak elbette ki davamızın, ülkümüzün, devletimizin sahibi ve savunucusu olmaya devam etmeliyiz."

'MİLLETİMİZ KANDIRILMAYA, ALDATILMAYA DEVAM EDİLİYOR'

Mecliste görülen güvenlik paketi yasası ile ilgili görüşlerini açıklayan Destici, "İktidar partisi haricinde toplumun tüm kesimleri bu yasaya karşı olduklarını çok açık ve net bir şekilde ifade ediyorlar. Bizde bu yasaya toptan karşı olmadığımızı, yasanın içerisindeki doğru maddeleri savunduğumuzu, ama pek çok yanlış olan maddelere de net olarak karşı çıktığımızı ifade ettik. İktidar partisi her zamanki tavrını burada belli etmektedir. Milletimizi aldatmaya kandırmaya devam etmektedir. Sadece Molotof kokteylinin cezaları artıyormuş gibi, ya da yüzü kapalı eylemcilere sanki ceza yokmuş da yeni ceza geliyormuş gibi, ya da Bonzai sanki serbestmiş de şimdi bu yasayla yasaklanıyor ya da üst sınırdan ceza verilecekmiş gibi anlatılıyor. Yani sadece bu yasanın kapsamının Molotof kokteyl, yüzü kapalı eylemciler ve Bonzai için çıkarılmış bir yasa gibi büyük bir aldatmaca ve kandırmaca yapmaktadırlar" diye konuştu.

'EN BÜYÜK DARBEYİ YAPIYORLAR'

Destici şöyle devam etti:

"Halbuki bu yasa ile yapılmaya çalışan şudur. Muhalif seslerin tamamı susturulmaya çalışılmaktadır. Bırakın eylem yapmayı artık iktidara karşı söylem, yazı yazmayı bile suç haline getirmektedir. Bunları uygulamalarına baktığınız zaman savcılar ve haklimler devre dışı bırakılmakta gözaltı yetkilileri emniyet müdürlerine ve mülki amirlerine verilmektedir. Bu olsa olsa ancak sıkıyönetim dönemlerinde ya da totaliter ve dikta rejimlerinde karşılaşabileceğimiz uygulamalardır. Askeri vesayete darbecilere zihniyetlere karşı çıktıklarını her fırsatta söyleyenler aslında bu yasayla birlikte özgürlüklere ve muhalefete karşı en büyük darbeyi gerçekleştirmektedirler."

'YANDIM ALLAH DERSİNİZ, KENDİNİZİ KURTARACAK KİMSEYİ BULAMAZSINIZ'

Türkiye de hemen her gün yapılan anketler ile ilgili görüşlerini açıklayan Destici şunları dedi:

"Bizzat şahit olduklarımız var. Bu anketlerin çoğu sahada çalışma yapılmadan yapılıyor. Bu anketlerin çoğu iktidarın lehine sonuçlar açıkladığı için, bunlar iktidara yakın medya kuruluşları tarafından allanarak, pullanarak gerçek sonuçlar olarak açıklanıyor. Gündem de ne varsa hemen üç, dört anket firması anket değil çalışma yapıyorlar. Mesela 'Cumhurbaşkanı Sarayı' konusunda halkın yüzde 70'i destekliyor. Başkanlık sistemini halkın yüzde80'i destekliyor. Çözüm sürecinin yüzde 55'i destekliyor. Birkaç gün sonra bir anket yayınlanacak. Süleyman Şah türbesi ile ilgili. Türk halkının yüzde 50'sinden fazlasının bunu onaylıyormuş sonucu çıkacak. Ama bu anket sahada çalışılmadan oturarak yapılacak. Yapmış oldukları tüm olumsuz işlerde yanlışlıklarını anketlerle manipülasyon yaparak kendi medyası ile de bunu destekleyerek yanlışlarını doğruymuş gibi gösterdiler. Ama beğenmedikleri bir sonuç açıklandığında hemen o firmalara baskınlar düzenleniyor. Bu adil bir adalet değil. Bu çıkarttığınız yasalar sizi vurur. Kendi kazdığınız kuyuya kendiniz düşersiniz. Yandım Allah dersiniz, kendinizi kurtaracak birisini bulamazsınız."

'ORADA SADECE TÜRBE YOKTUR. VATAN TOPRAĞI VARDIR'

Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu'nun taşınması ile ilgili açıklama yapan Destici, "Buradaki ayrıntıyı iyi bilmemiz ve görmemiz lazım. Orada sadece Süleyman Şah Türbesi yoktur. Orada Vatan toprağı da vardır. Türkiye Cumhuriyeti, bu yer değiştirme, bu kaçışla vatan toprağından vazgeçmiş oldu. Bu mağlubiyet, bu kaçış adeta bir zafermiş gibi, bir kahramanlık öyküsüymüş gibi anlatılmaya çalışılıyor" ifadelerini kullandı.

'DERHAL İSTİFA ETMENİZ GEREKMEKTEDİR.'

HDP sözcülerinin 'Bu operasyon PYD ile birlikte yapıldı' açıklamasına tepki gösteren BBP lideri Destici: "Bu utancı Türkiye'ye yaşatmaya kimsenin hakkı yok. Düne kadar PKK eşittir PYD diyeceksiniz, ama öbür taraftan da işbirliği yapacaksınız. Türkiye'yi yönetenlerden büyük Türk Milleti adına bunun cevabını bekliyoruz. Böyle işbirliği yapılmış mıdır? Yapılmamış mıdır? Eğer PYD ile iş birliği yapılarak bu acıyı Türk Milletine yaşatmışsanız derhal istifa etmeniz gerekmektedir. Hukuk önüne çıkıp yargılanmaları gerekir. Kendileri de yanlış yaptıklarını biliyorlar. Aslında kendileri de bunun mağlubiyet, kaçış olduğunu çok iyi biliyorlar. Ama sırf içeride oluşan tepkileri dindirmek ve Seçim öncesi oy kayıplarını önlemek adına bunu bir zafer ve kahramanlık olarak sunuyorlar" şeklinde konuştu.

'ELBETTE Kİ VATAN TOPRAĞI İÇİN ŞEHİT OLACAĞIZ'

Hükümet yetkililerinin 'Türbe oradan nakledilmeseydi de oradaki 44 askerimiz şehit mi olsaydı? O zaman daha mı iyi olurdu' sözlerini değerlendiren Destici, " Birincisi neden şehit olsunlar? Şehitlik bu dünya da kazanabilecek en büyük zaferdir. Gerekirse şehit de olunur. Ama sen koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak hemen sınırın 30 kilometre ötesindeki toprağı koruyamayacak kadar aciz misin? Eğer bir saldırı varsa ya da saldırı ihtimali gerçekleşirse orası senin helikopteelerine10 dakika, uçaklarına 1 dakika. Gereğini yapamıyor musun? Elbet teki vatan toprağı için şehit olacağız. Sarıkamış'ta 90 bin askerimiz, Çanakkale 250 bin askerimiz, Yemende çekirge yiyenler, Arabistan çöllerinde açlıktan susuzluktan hayatını kaybedenler, Trablusgarp da, Balkanlar da bir milyon kişi neden şehit oldular? Elbette ki şehit olacaklar. Vatan toprağını korumak için şehit oldular. Biz bu vatanı şehitlerimizin kanı ile aldık. Emlak ofisinden satın almadık. Bu vatan Toprağının her tarafı şehit kanları ile sulanmıştır. Gerekirse vatanımızı korumak için hepimiz şehit oluruz. Hepimiz şehit oluruz ama vatanımızın bırakın bir parçasını bir çakıl taşını bile vermeyiz" diye konuştu.

'DEDE İLE TORUNU BULUŞTURDUK DİYECEKLER'

Destici açıklamasını şöyle sürdürdü: "3- 5 ay önce Süleyman Şah Türbesi ile ilgili farklı konuşanlar şimdi ne oldu da bugün tehdit altında olduğu için, saldırı ihtimaline karşı toprağı terk ediyor, türbeyi yıkıyor, içindeki sandukaları ve kutsal emanetleri alıyor ve Şanlıurfa'ya getiriyor. Yarın orası da IŞİD ve PYD tehlikesi ile karşı karşıya kalırsa Suriye'nin ve Irak'ın kuzeyindeki gibi bir yapılanmaya müsaade etmeyeceğiz diyeceksiniz, diğer taraftan PYD ile birlikte operasyon yapacaksınız. Türbeyi de getirip PYD'nin kontrolündeki bir araziye inşa etmeye çalışacaksınız. Bu şimdiden şu demektir. PYD'nin varlığını geçici hükümetini şimdiden kabul ettik demektir. Aksi bir durum meydana gelirse alacaklar Türbeyi Söğüt'e götürecekler. Ertuğrulgazi'nin yanına, 'dede ile torunu buluşturduk. Bundan daha iyi hizmet mi olur diyecekler.' Zaten dizi de var, senaryoda hazır. Yüzyıllardır kimsenin yapamadığını bu iktidar yaptı diyecekler. Anket firmaları da Türk toplumun bundan çok memnun olduğunu açıklarlar bu meselede kapanır. Bu büyük Türk Milleti inşallah bu olan bitenin farkındır. Türk Milleti irfan, fazilet ve basiret sahibidir. Yeri ve zamanı geldiğinde 7 Haziran seçimlerinde verecektir."

'HUKUKİ DEĞİL, SİYASİ OPERASYON'

Biz gazetecinin polise yapılan operasyonları ile ne düşünüyorsunuz sorusunu cevaplayan Destici şunları söyledi: "Bu operasyonlar hukuki temelden yoksun, tamamen siyasi bir takım yönlendirmelerle, düşüncelerle yapılan operasyonlar olduğu çok açık ve nettir. Bu operasyonların tamamına yakınında gözaltına alınanların pek çoğu serbest bırakılmakta, birkaç kişi tutuklanmaktadır. Mahkeme süreleri geciktirerek algı ve psikolojik operasyon yürütülmektedir. Cezaevinde olan arkadaşını ziyarete giden emniyet mensupları ile ilgilide soruştura yapılıyor. Tuzun koktuğu yerdeyiz. En azılı katilleri ziyarete gidenler, bebek katili İmralı canisinin ziyaretine izin veriyorsun, hatta devlet bürokrasisinden insanlar gönderiyorsun, Kandile ziyaretleri serbest bırakıyorsun. Bunlar yasal olarak suç. Bir emniyet mensubu, bir gazeteci, bir siyasetçi cezaevlerine ziyaret gittiğinde onları da kafanda kurmuş olduğun örgüte dahil etmeye çalışıyorsun. Genel Başkan Yardımcımız Kaptan Kartal Bey hakkında soruşturma açıldı. Gerekçesi tutuklamalar ile ilgili basın açıklaması yapması. Ben buradan soruyorum Bir siyasi partinin genel başkan yardımcısı bu konular ile ilgili basın açıklaması yapmayacakta ne yapacak? Hani hürriyet, demokrasi. Eylem yapmamış şiddet, terör yok. Yüzü maskeli değil, Molotof kokteyl almamış eline. Bir siyasi partinin genel başkanı gitmiş basın açıklaması yapmış. Türkiye de demokrasinin hangi noktaya geldiğini, Hükümetin ve Türkiye'yi yönetenlerin hangi noktada durduğunun çok açık ve net ifadesidir. Geleceğinde ne olacağı çok açık ve net ortadadır. Bir despotizme dönüşmektedir. Bu kabul edilecek bir şey değildir. Büyük Birlik Partililer, Alperenler ömürlerini, hayatlarını vatanları, milletleri devletleri, dinleri, inançları için harcadılar. Yeri ve zamanı geldiğinde birileri gibi topuklayıp kaçmazlar canlarını orada verirler." - ANKARA

Kaynak: İHA

Son Dakika Politika BBP Genel Başkanı Mustafa Destici Açıklaması - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement