Başbuğ: Başbakan'a Verdiğim Listenin Başında Ali Fuat Yılmazer Vardı - Son Dakika
Güncel

Başbuğ: Başbakan'a Verdiğim Listenin Başında Ali Fuat Yılmazer Vardı

Genelkurmay eski başkanı İlker Başbuğ, görevdeyken Erdoğan'a paralel yapı ile ilgili bir liste verdiğini belirterek: "Listenin başında Ali Fuat Yılmazer vardı" dedi.

24.07.2014 21:37  Güncelleme: 09:53
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Genelkurmay eski başkanı İlker Başbuğ, görevdeyken cemaat yapılanmasıyla ilgili Başbakan Erdoğan'a bir liste verdiğini ve bu listenin başında, şimdi gözaltında olan İstihbarattan Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer'in olduğunu söyledi.

"GÖZALTILAR SADECE 17-25 ARALIK SÜRECİYLE Mİ İLİŞKİLİ KALACAK?"

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, gazeteci Nazlı Çelik'in sorularını yanıtladı. Başbuğ, Emniyeti sarsan 'paralel yapı' operasyonu ile ilgili, "Bu gözaltılar sadece 17 ve 25 Aralık süreciyle mi ilişkili kalacak?" diye sordu. Başbuğ, Yılmazer'in, "Başbuğ'un tutuklanması talimatını Başbakan verdi" sözlerini ise "İnanmıyorum' diyerek değerlendirdi.
''Paralel yapı'ya yönelik operasyonları izlerken neler hissettiniz?" sorusuna, "Karmaşık duygular içindeyim" yanıtını veren Başbuğ’un, çok konuşulacak röportajının ilk bölümü şöyle.

"ADİL YARGILANSINLAR"

Nazlı Çelik: Türkiye ‘gözaltı dalgası’ deyimiyle Egenekon'da tanışmıştı. ‘Paralel yapı’ya yönelik operasyondaki gözaltıları gördüğünüzde ne hissettiniz?

İlker Başbuğ: Samimi olarak söylemek gerekirse, karmaşık ve tuhaf duygular içindeyim. Neden derseniz, bir tarafta Ergenekon, Balyoz, Oda tv, Poyrazköy gibi davalarda önemli rol oynadıkları ifade edilen o günün polis şefleri gözaltında. Diğer tarafta, özellikle gözaltına alınma süreçlerinde yaşananlara bakarsanız, insanı tedirgin eden bir durum. İnsanı çok mutlu eden görüntüler değil. Tabi şunu da ifade etmek lazım, ‘efendim bu görüntüler daha önce de yaşandı’. Evet ama, daha önce yaşanan yanlışlıklar bugünün yanlışlıklarına mazeret olmamalı.

Dolayısıyla ben gerçekten karmaşık düşünceler içindeyim. Hatırlarsınız, 7 Mart 2014 günü cezaevinden çıkarken, ‘Bizlere gerçekten büyük haksızlık, büyük zulüm yapıldı. Ama, bütün bunlara rağmen biz hiçbir zaman intikam ve kin duyguları içinde değiliz' demiştim. Ama bir isteğimiz var. TSK'ya karşı yapılan, yaşatılan bu komploların mutlaka planlayıcılarının, icracılarının ve destekleyicilerinin bulunup adalet karşısına çıkarılarak adil yargılanmasını istiyoruz. Bizim isteğimiz bu.

NÇ: Başbakan operasyonun genişleyebileceğini söyledi, bundan sonraki süreçle ilgili ne düşünüyorsunuz?

İB: Süreci takip ediyoruz. Aslında ilk sorunuzun devamı olarak bir noktaya değinmek isterim. Ben 6 Ocak 2012 günü tutuklanmıştım. Tutuklanmamdan önce benim hakkımda 4 Ocak 2012 tarihli bir tespit raporu hazırlanıyor. Bu raporu hazırlayan, şu anda gözaltına alınanlardan biri. Rapora bakıyoruz 41 sayfa. Sonra, savcının benimle ilgili hazırladığı iddianameye bakıyoruz, 39 sayfa. Bu da işin bir garip yönü. Yani hep söylendi ya, ‘polisler raporları hazırladılar’ diye. Tespit tutanaklarını hazırladılar ve bunlar adeta iddianameye dönüştü. Bu da bir noktada insanı gerçekten düşündürüyor.

Sorunuzla devam edersek, salı günü gerçekten büyük boyutta emniyet güçlerine yönelik gözaltı olayları yaşadık ve devam da ediyor. Şimdi burada önemli olan soru bence şu: Salı günkü gözaltıların amacı ne? Acaba bu gözaltılar sadece 17 - 25 Aralık süreciyle mi ilişkili olacak ya da daha açık bir deyimiyle bu gözaltılar 17 - 25 Aralık süreciyle mi sınırlı kalacak. Bu tabiki doğru ve uygun yaklaşım olmaz. Ben böyle düşünüyorum.

Bizim düşüncemiz, arzumuz ve isteğimiz, başta da ifade ettiğimiz gibi, bu gözaltına alınan emniyet mensuplarının büyük bölümünün silahlı kuvvetlere karşı yürütülen komplo davalarında rol aldığını görüyoruz...

"17-25 ARALIK’LA SINIRLI KALMAMALI"

NÇ: Siz bu mücadelenin neresindesiniz?

İB: Biz şunu istiyoruz. Silahlı kuvvetlere karşı işlenen komploların müsebbibleri de ortaya çıkartılsın ve yargılansın. Bu konuda atılacak adımların yanında oluruz. Gayet tabi buna karşı pozisyon almamız söz konusu değil. Yanında olmamız ve desteklememiz lazım, bunda hiç tereddüt yok.

Bu soruşturmalar, 17 - 25 Aralık olaylarıyla sınırlı kalmamalı. Bu fevkalade yanlış olur. Bu arada yeri gelmişken şunu söylemekte yarar var. Biz Türkiye'de her olayda olduğu gibi bu olayda da toplama bakıyoruz. Siyah - beyaz gözlüğüyle bakılıyor. Artık siyah - beyaz gözlüğüyle bakmaktan vazgeçmeliyiz. Ne demek mi istiyorum. Diyorum ki; önümüzdeki süreçte TSK'ya karşı yapılanların planlayıcıları, icracıları, destekleyicileri adalet karşına çıkarılsın. Bunun yanında, iddia edildiği gibi 17 -25 Aralık sürecinde de komplolar yapılmış ise, bu komplonun müsebbibleri de ortaya çıkarılsın, yargı karşısına çakırılsın.

Ama bunun yanında, 17-25 Aralık sürecinde ileri sürelen ididalar da incelensin, bunlar da açıklığa kavuşturulsun. Dolayısıyla olaya bir bütün olarak bakmak lazım. Sadece kendi açınızdan baktığınız takdirde, siyah ya da beyaz görüyorsunuz. Anlatmak istediğim bu.

"RAPORLARDA YER ALIYORDU"

NÇ: TSK’ya yönelik yapılan tüm operasyonlarda ‘paralel yapı’ ya da cemaat hep dillendirildi. Siz ‘paralel yapı’yı ne zaman tehdit olarak gördünüz?

İB: MİT'in, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün istihbarat raporlarına baktığınız zaman, cemaatle ilgili bilgiler son yıllara kadar yer alıyordu. Biz bunları görüyorduk. Bu raporlarda yer aldığına göre risk ve tehdit olarak görülüyordu. Dolayısıyla bu durum yeni bir şey değil. Yıllarca görülen ve yaşanan bir durum.

Ben hep şunun altını çizmek istiyorum, milli ordu. TSK milli ordudur ve milli ordu niteliğine zarar verecek her türlü risk ve tehditle mücadele etmek komutanların görevidir. Milli ordu dediğimiz zaman da, hep söylediğim gibi; ne etnik farklılıklar ne mezhep farklılıkları olmamalıdır.

Demek ki devlet cemaati risk olarak görmüş. Son yıllar hariç, MİT ve EGM raporlarına bakarsınız maddelerden biri cemaatle ilgilidir. Benim Genelkurmay Başkanlığı dönemimde üzerinde durduğum konu, milli ordudur. Milli orduda ne etnik ne de mezhepsel ayrımcılık vardır. Dışarıdan gelecek her türlü tehditlere karşı mücadale etmek komutanların görevidir. Bu nedenle, özellikle Genelkurmay Başkanı olarak 14 Nisan 2009'daki yıllık değerlendirme toplantısında cemaat konusuna açıkca değinmiştim.

"BAŞBAKAN’A LİSTE VERDİK"

NÇ: Genelkurmay Başkanlığı döneminde Başbakan ile yakın çalıştınız. ‘Paralel yapı’yla ilgili Başbakan ile paylaşımınız oldu mu?

İB: TSK'ya karşı yargı ve polis yoluyla yürütülen operasyonları yaşamaya başlayınca, bu operasyonun arkasında kimlerin olduğunu imkanlarımız dahilinde araştırmaya çalıştık. Çeşitli yerlerden aldığımız bilgiler, özellikle bu komplo operasyonunun arkasında emniyetteki bazı polis şeflerinin olduğunu gösteriyordu. Çeşitli kanallardan aldığımız bilgiler dahilinde, emniyetle ilgili bir liste hazırladık. Tabi düşünce ve endişelerimizi birkaç defa sayın Başbakan’la paylaştım. Ve bu polislerle ilgili kendisine bir liste verdik. Hatırladığım kadarıyla, bu listenin başında da, Ali Fuat Yılmazer var. Kendisi aldı, ilgileneceğini söyledi. Sonuç alamadık, gelişme olmadı.

NÇ: ‘Daha fazlası yapılabilirdi’ diyor musunuz?

İB: Evet yapılabilirdi. Bu polis şeflerinden bazıları Ahmet Şık ve Nedim Şener olayından sonra görevden alındı. Bunlar daha önce görevden alınabilirdi.

NÇ: Cezaevinden çıktıktan sonra Başbakan ile yüzyüze görüştünüz mü?

İB: Cezaevinden çıktığım akşam Sayın Başbakan beni aradı, telefonla görüşmemiz oldu. Bu görüşme esnasında, bir zaman diliminde benimle görüşmeyi azru ettiklerini söylediler. Ama bu görüşmenin gerçekleşmesi açısından karşı taraftan bir talep olmadı.

"BAŞBAKAN NET BİR TAVIR ALMADI"

NÇ: Geriye dönüp baktığınızda, bir kırgınlık, kızgınlık var mı?

İB: Kimseye karşı kırgın olduğumu ifade edemem. Ancak, TSK komutanlığı yapmış biriyim. Dolayısıyla, TSK boyutuyla baktımda bizi rencide eden çok önemli konular var. Bunlardan bir tanesi, Genelkurmay Başkanı’na terör örgütü yöneticisi denmesi. Benim gibi yaptıkları çok ortada olan, sözleri ve davranışları herkes tarafından bilenen bir kişiye, darbeci denilmesi beni çok rahatsız ve rencide etti.

İki sene Kara Kuvvetleri Komutanlığı, iki sene Genelkurmay Başkanlığı yaptım. Özellikle Genelkurmay Başkanlığı döneminde neredeyse her hafta Sayın Başbakan’la bir araya geldik. Bana ‘siyasiler arasında sizi en yakıyan tanıyan kimdir?’ diye sorulsa, Sayın Başbakan'ın tanımış olması gerekir derim. Ben 26 ay tutuklu kaldım, az bir süre değil.

NÇ: Sayın Başbakan, sizin tutuksuz yargılanmanız konusunda defalarca açıklama yaptı...
İB: Tutukluluk durumuma karşı net tavır aldı, bunda hiçbir tereddüttüm yok ancak bu tutukluluk 26 ay sürdü ve Sayın Başbakan bu süreçte, özellikle benim ve karargahımın darbeci olarak nitelenmesine karşı net bir tavır almadı. Burada da net bir tavır almasını beklerdim.

Tutukluluk konusunu sordunuz, o konuya da açıklık getirmek lazım. Tutukluluğum polemik konusu yapıldı. Buna da bir açıklık getirelim. Ali Fuat Yılmazer'in açıklamaları oldu yakın bir zamanda. Ben 6 Ocak 2012 günü tutuklandım, cuma günü. Ben tutuklanacağımın haberini bir hafta önce aldım. Bir kaynak tarafından bilgi geldi, genellikle sağlıklı bilgilerdir ve doğru da çıktı. Bazı çevreler tutuklanmama bir hafta önce karar vermiş.

Ali Fuat Yılmazer'in benim tutuklanmamla ilgili açıklamaları var, bunların üzerinde durulması gerektiğini düşünüyorum. Ali Fuat Yılmazer, ‘Başbuğ ile ilgili Başbakan talimat verdi’ dedi. Yani tutuklama talimatını Başbakan’ın verdiğini söyledi...

‘Başsavcıvekili telaşlanarak bana geldi, böyle birşey var; benim ne yapmam lazım diye bana sordu. Dosya gereği neyse onu yapın dedim’ dedi. Bu konuşmalardaki ifadeler gerçekten çok vahim. Bir gerçeği ortaya çıkarıyor. Yani savcı, tutuklama kararı verip vermeden önce gidip emniyet mensubuna soruyor. Siz şimdi bunu nereye oturtacaksınız. Gerçekten çok vahim. Polis müdürüne sorması üzerine daha fazla söylenecek birşey olacağını düşünemiyorum. Hukuk yerle bir edilmiş, daha ne konuşacağız, ne söyleyeceğiz...

Başbakan Ali Fuat Yılmazer'in açıklamalarını hemen yalanladı. ‘A’dan z'ye kadar yalan’ dedi. Daha sonra bana getirenen bilgiler işığında Başbakan'ın benim tutuklanmama yönelik böyle talimat verdiğine de inanmıyorum.

"TARİHLER YALAN SÖYLEMEZ"

NÇ: Bugün TSK’ya karşı komploları daha iyi anladığınızı söyleyebilir misiniz?

İB: Kesinlikle. Komplodaki bazı köşe taşlarını dikkate sunmakta yarar var. Şöyle ifade etmeye çalışacağım.

Tarihler yalan söylemez. tarihleri karşınıza koyun, olayları daha iyi anlıyorsunuz. Olayların içindeyken fark edemiyorsunuz.

9 Kasım 2002'de Şemdinli olayı var, Ergenekon'un ön prototipi. 2006 yılına geliyoruz, Cumhuriyet Gazetesi’ne el bombası. 3 sefer peşpeşe. Niye bu önlenemedi? 17 Mayıs'a geliyoruz, Danıştay cinayeti. Danıştay’ın hemen akabinde Atabeyler. Suikast kime, Başbakan'a. 2007 önemli yıl; Hrant Dink olayı. Ben aynı kanaati taşıyorum, cinayetteki parde arkasının açıklığa kavuşturulması gerek. Sabri Uzun, dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanı. ‘Bilgi, rapor bana iletilmedi’ diyerek Ali Fuat Yılmazer'i suçluyor...

Başbuğ: Başbakan\'a Verdiğim Listenin Başında Ali Fuat Yılmazer Vardı
Kaynak: Haberler.Com

Son Dakika Güncel Başbuğ: Başbakan'a Verdiğim Listenin Başında Ali Fuat Yılmazer Vardı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    Yorumlar (13)

  • YILMAZ ÇETİN: YENİ TÜRKİYE KURULUYOR, LAİK !!!, DEMOKRATİK!!! HUKUK DEVLETİ!!!!, ESKİ TÜRKİYE ÇOK ARANACAK GİBİ. . . 24 9 Yanıtla
  • tuhaf: bak bak cemaati cemaate şikayet etmiş 18 13 Yanıtla
  • semaa: BÜYUKSÜN PAŞAM TÜRK PAŞASINA BÖYLE KONUŞMAK YAKIŞIR BÖLÜCÜLÜĞE GEREK YOK SONUÇTA ÜLKEMİZİN BEKASI İÇİN HAKSIZLIĞADA UĞRASAK SABIRLI OLACAĞIZ. HAK HER ZAMAN YERİNİ BULUR 21 4 Yanıtla
  • İNŞALLAH: İFTİRA SONUCU 26 AY TUTUKLU KALMAK NE DEMEK, YAŞAYAN BİLİR. HEMDE GENEL KURMAY BAŞKANLIĞINI YAPMIŞ BİRİNE ÇOK VAHİM. ÜZGÜNÜM. ALLAH KİMSEYE BÖYLE BİR ZAN VERMESSİN VE BÜYÜK GEÇMİŞ OLSUN, İNŞALLAH HERŞEY AYDINLANIR. 19 4 Yanıtla
  • doğan okur: ne oldu başbuğ içeride ölene kadar kalıcaktın bunun için şimdi çıkıp diyetinimi ödüyorsun bırak bu işleri başbuğ önce vatan kelimesini birileri sana öğretsin ondan sonra çık konuş can tatlıymış dimi recep tayyip erdoğan gibi bir adam sizi içeri alan savcıları polislerden haberi yok ve sizede dışarı çıkma karşılığı hedefi kendine değilde paralel savsatasına yönlendiriyor bizde bunu yedik önce vatan başbuğ önce vatan söylediklerinin arkasında dur başbuğ fani dünya şurda 10 sene 20 sene onur olsun onur 14 6 Yanıtla doğan okur: olaya bak ya ya o zamanları çok iyi hatırlıyorum millet galyana gelip vay din düşmanları diye naralar atıyordu kutuplaşma had safadaydı bu olayları kullanarak referandumlar seçimlr kazanıldı şimdi çıkmışsın dışarıda 10 sene bodrumda yaşıcam diye liste veriyorsun kime liste veriyorsun sen o zaman bu ilkede marketmi işletiyordunda başbakanın bu olaylardan haberi yoktu önce vatan önce vatan 0 0
  • KASIM: VALLA BİLLA BİZİM HÜBARİMİZ YOKTU! DEMEKLE KURTULAMAZSINIZ. . . VARSA KUMPAS BİRLİKTE YAPTINIZ, YOKSA KUMPAS GERÇEKTEN DARBE TEŞEBBÜSLERİ ATLATTIYSA HÜKÜMET ÇIKIP GÖĞSÜNÜ GERE GERE DİYECEK. . BEN YAPMADIM O YAPTI! KOLAYCILIĞI SÖKMEZ. . . OMURGA LAZIM BİRAZ DİK DURMAK LAZIM, LAFININ ARKASINDA OLMAK LAZIM. . ZAMANINDA ERGENEKONUN SAVCISIM NE OLMUŞ? DİYENLER ŞİMDİ EMEKLİ BAŞSAVCI ROLÜNE BÜRÜNEMEZ! 17 1 Yanıtla
  • ADİ OLMA ADİL OL: X RAY DENİLEN YORUMCU . . . . iii dinle, bak ben normal askerliğini er olarak yapmış bir insanım. askerliğimi doğuda ve sınırda yaptığım için hemen hemen her silahı tanıma fırsatı buldum. biz bile er olarak kullanılmış yani atılmış bir roketin gövdesine boru derdik ki. . . İ. B nin haberlerde bu boru dediği roket kulanılmış boş bir roket gövdesi idi, yani teşhis ve ifade doğruydu. neden ama neden hep merak ederim. senin gibi insanlar neden konuyu bilmeden cahil yorumu yaparlar. ayıp yaa birazda vicadnlı olun Allahtan korkun 6 2 Yanıtla
  • asım: AĞLAMA DUVARINA HÜKÜMETLE BİRLİKTE GİDERSİNİZ O HALDE! 6 2 Yanıtla
  • asım: ERGENEKON DAVALARININ SAVCIYIM BEN! DİYENLER DE SIVIŞTI ORTALIKTAN! LAFINIZIN ARKASINDA OLUN, YA DA . . TÜKÜRDÜĞÜNÜ. . MESELESİNE DÖNÜŞÜR! BIRAKIN SAVCILAR İŞİNİ YAPSIN YA HU! NİYE GOCUNUYORSUNUZ! DİYEN KİM İSE ÇIKSIN ORTAYA! YA DA SONSUZA KADAR SUSSUN 5 0 Yanıtla
  • Tüm yorumlar için tıklayınız
  • Samsun'da bir kişiyi bıçakla yaralayan şahıs tutuklandı
    17:05 Samsun'da bir kişiyi bıçakla yaralayan şahıs tutuklandı

    Samsun'un Canik ilçesinde meydana gelen olayda, R.A. isimli kişi bıçaklı saldırıya uğradı ve yaralandı. Saldırıyı gerçekleştirdiği iddia edilen A.C. isimli şahıs polis tarafından gözaltına alındı. A.C., mahkemeye çıkarıldıktan sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Samsun'da Uyuşturucu Ticaretinden Gözaltına Alınan Kişi Tutuklandı
    17:05 Samsun'da Uyuşturucu Ticaretinden Gözaltına Alınan Kişi Tutuklandı

    Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde uyuşturucu ile mücadele kapsamında çalışma yapan polis ekipleri, uyuşturucu madde ticareti yaptığı bilgisi edinilen B.T.'yi gözaltına aldı. B.T., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı: İşsizlik oranı 2023 yılında düştü
    17:05 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı: İşsizlik oranı 2023 yılında düştü

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Nevşehir'deki bir toplantıda yaptığı konuşmada, 2023 yılında işsizlik oranının 1 puanlık azalışla yüzde 9,4 seviyesine gerilediğini ve toplam işsizlik oranının son 10 yılın en düşük seviyesine indiğini açıkladı. Ayrıca, Türkiye ekonomisinin 2023 yılında yüzde 4,5 büyüme gösterdiğini ve dolar bazında milli gelirin 1 trilyon doları aştığını belirtti.

  • Ali Babacan: Deprem geliyorum diyor, yapı stokumuz gözden geçirilmeli
    17:05 Ali Babacan: Deprem geliyorum diyor, yapı stokumuz gözden geçirilmeli

    DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Bingöl'e yaptığı ziyarette deprem konusuna dikkat çekerek, mevcut yapı stokunun gözden geçirilmesi ve sağlamlaştırılması gerektiğini belirtti. Babacan ayrıca Gazze'deki Filistinlilerin zulüm altında olduğunu ve İsrail saldırılarında binlerce kişinin hayatını kaybettiğini ifade etti.

  • Ali Koç: Trabzon Emniyeti'nin zaafı var
    17:04 Ali Koç: Trabzon Emniyeti'nin zaafı var

    Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Trabzon Emniyeti'nin maça polis tahsis etmemesi ve tahsis ettiği polisleri dışarda bekletmesinin büyük bir zaaf olduğunu belirtti. Koç, emniyet müdürünün hala görevde olmasının da kendilerine bir mesaj olduğunu söyledi.

  • Marmaris Belediyesi'nin yeni hizmet binası açıldı
    17:03 Marmaris Belediyesi'nin yeni hizmet binası açıldı

    Marmaris Belediyesi'nin Datça Yolu üzerinde yapılan yeni hizmet binası bugün gerçekleştirilen törenle açıldı. Başkan Mehmet Oktay, açılış töreninde tüm belediye çalışanlarına teşekkür etti ve yeni dönemde başarılar diledi.

  • Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Eskişehir halkını oy kullanmaya davet etti
    17:02 Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Eskişehir halkını oy kullanmaya davet etti

    Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, 31 Mart Pazar günü yapılacak olan yerel seçimler öncesinde kent halkını oy kullanmaya davet etti. Başkan Ataç, Eskişehir'in gelişimi için birlik ve beraberlik içinde çalışacaklarını belirtti.

  • Balıkesir Gömeç'te uyuşturucu operasyonu: 4 zanlı gözaltına alındı
    17:01 Balıkesir Gömeç'te uyuşturucu operasyonu: 4 zanlı gözaltına alındı

    Balıkesir'in Gömeç ilçesinde, jandarma tarafından yapılan operasyonda 4 zanlı gözaltına alındı. Operasyonda yapılan aramalarda 17 adet sentetik uyuşturucu hap, 4 gram sentetik uyuşturucu, 11 gram kubar esrar, tabanca ve 17 fişek ele geçirildi. Gözaltına alınan zanlıların jandarmadaki işlemleri devam ediyor.

  • Niğde Valisi, uyuşturucu operasyonunda yaralanan polislere başarı belgesi verdi
    17:01 Niğde Valisi, uyuşturucu operasyonunda yaralanan polislere başarı belgesi verdi

    Niğde Valisi Cahit Çelik, uyuşturucu operasyonunda yaralanmalarına rağmen suçluları yakalayan 2 polis memuruna başarı belgesi verdi. Valilikten yapılan açıklamaya göre, Çelik, İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesinde görevli polis memurlarını makamında kabul ederek, yaralanmalarına rağmen görevlerini yerine getirdikleri için başarı belgesi takdim etti. Ovacık köyünde 26 Şubat'ta uyuşturucu bulunduğu değerlendirilen aracın 'dur' ihtarına uymaması üzerine başlayan takip sonucu ekip arabasıyla zanlıların içinde bulunduğu araç çarpışmış, 2 polis memuru yaralanmıştı. Vali Çelik, polis memurlarının gösterdikleri fedakarlık ve gayretlerinden dolayı teşekkür etti.


Advertisement