Başbakan Yardımcısı Arınç Açıklaması - Son Dakika
Güncel

Başbakan Yardımcısı Arınç Açıklaması

"Madem ki böyle bir yetki vardır, madem ki geçmişte bazı cumhurbaşkanları 3'er 5'er defa başkanlık etmişlerdir, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın da Bakanlar Kurulu'nu davet etmesinde Anayasa'ya aykırılık yoktur" "Cumhurbaşkanlığı makamı saygı gösterilmesi gereken bir makamdır.

10.01.2015 01:35
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Madem ki böyle bir yetki vardır, madem ki geçmişte bazı cumhurbaşkanları 3'er 5'er defa başkanlık etmişlerdir Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın da Bakanlar Kurulu'nu davet etmesinde Anayasa'ya aykırılık yoktur" dedi.

Bursa'da, AS TV'de canlı yayınlanan "Platform Özel" programına katılan Arınç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Bakanlar Kurulu'na başkanlık etmesi konusunun son dönemde çok konuşulduğunu bildirdi.

Bu konuda kafaların çok karıştığını belirten Arınç, "Cumhurbaşkanının görevleri 101. Maddeden sonra Anayasa'da yazılıdır. 104. Maddede cumhurbaşkanının yargısal görev ve yetkileri, yasamayla ilgili görev ve yetkileri, yürütmeyle ilgili görev ve yetkileri vardır. Bugün elinde Anayasa bulunan herkes 104. Maddeyi açsın. Orada b fıkrası, yürütmeyle ilgili görev ve yetkiler kısımının 2. Maddesinde göreceklerdir ki 'Cumhurbaşkanı gerekli gördügü takdirde Bakanlar Kurulu'na başkanlık eder veya Bakanlar Kurulu'nu başkanlığı altında toplantıya çağırır' diyor" diye konuştu.

Arınç, bu konunun 61 ve 82 Anayasası'nda bulunduğunun altını çizerek, şunları söyledi:

"Bir sayesetçi 'Anayasa'da böyle bir yetkisi yok. Kendisini şimdiden başkan gibi görüyor' derse bu kadar cehalet olmaz. Herkes bir Anayasa kitabı bulsun. 104. Maddenin b fıkrasında cumhurbaşkanının yürütmeye ait yetkilerini açsın, okusun. İlkokul talebesi açsa, okusa anlayacak. Bakanlar Kurulu'na başkanlık edebilir cumhurbaşkanı. Bakanlar Kurulu'nu 'gelin ben size başkanlık edeceğim' diye toplantıya da çağırabilir. İkinci kısmı yanlış biliniyor. Özal 3-4 defa Bakanlar Kurulu'na başkanlık etmiştir. Demirel, 3-4 defa Bakanlar Kurulu'na başkanlık etmiştir. Evren'i saymayacağım. Evren, zaten ihtilalden sonra, darbeden sonra gelmiştir. O da 5-6 defa Bakanlar Kurulu'na başkanlık etmiştir. 'Yani darbeden sonra geldi onun için belki doğrudur' diyenler çıkabilir ama sivil olan cumhurbaşkanlarımızdan Özal da Demirel de Bakanlar Kurulu'na başkanlık etmiştir."

Cumhurbaşkanlığı seçiminden bu yana 5 ay geçtiğini anımsatan Arınç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Bakanlar Kurulu benimle birlikte başkanlığım altında toplantısını yapsın" şeklinde bir davet hakkının olduğunu bildirdi.

Arınç, hiç kimsenin "buna hakkı yoktur" diyemeyececeğini ifade ederek, şu ifadeleri kullandı:

"Sayın Demirel'i söyledim. Rahmetli Özal'ı söyledim. Sezer zamanında böyle bir toplantı olmamıştır. Sayın Abdullah Gül döneminde de 7 yıl böyle bir toplantı yapılmamıştır. Onların döneminde yapılmamış olması böyle bir şeyin yapılmayacağı anlamına gelmez. Sayın Abdullah Gül böyle birşeye ihtiyaç duymamıştır. Hükümet, AK Parti hükümetidir. Kendisi AK Parti ilk başbakanıdır, ilk kurucusudur. Dolayısıyla hükümetle müzakere edeceği veya başkanlık etmeye ihtiyaç duyacağı herhangi birşey olmamış sayabiliriz. Bütün bunlardan yola çıkarak madem ki böyle bir yetki vardır, madem ki geçmişte bazı cumhurbaşkanları 3'er 5'er defa başkanlık etmişlerdir Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın da Bakanlar Kurulu'nu davet etmesinde Anayasaya aykırılık yoktur. Şüphesiz bu her ay yapılacak değildir. Her pazartesi Bakanlar Kurulu yapıyoruz. Her pazartesi Sayın cumhurbaşkanı 'gelin köşke toplanalım' derse bu garip kaçabilir. 'Nereden çıktı? Bu yetki var ama yetki de her Bakanlar Kurulu toplantısı için değildir' diyenler mutlaka olacaktır. 5 ay sonra Sayın Cumhurbaşkanı 'bazı konuları birlikte müzakere edelim' diyerek Anayasal yetkisini kullanıyor. Bunda garip birşey yok."

-Başkanlık sistemi tartışmaları

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Bakanlar Kurulu'na başkanlık etmesi konusunun başkanlık, yarı başkanlık sistemiyle doğrudan ilgili olmadığını da bildiren Arınç, "82 Anayasası'nda bu yetki varsa bu yeni bir sistemi ortaya koymaz. Var olan yetkinin kullanılmasıdır ama Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye için başkanlık sistemini daha uygun gördüğünü hepimiz biliyoruz" dedi.

Yeni Anayasa çalışmaları sırasında Meclis'te başkanlık veya yarı başkanlık sistemini tartışmaya açtıklarını belirten Arınç, diğer partilerin buna karşı çıktıklarını, sonrasında da bu çalışmanın rafa kalktığını hatırlattı.

Arınç, şuan halk tarafından seçilen bir cumhurbaşkanı olmasına karşın, parlamento tarafından seçilmiş cumhurbaşkanı yetkilerini kullandığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Bunun sorumlusu da biz değiliz. 2007 Mayıs ayında Sayın Abdullah Gül'ün seçimine karşı CHP engelleme yapıp da Anayasa Mahkemesi'nden 367 oyla seçemezsiniz kararı çıkarmasaydı o zaman Parlamento'da seçilseydi cumhurbaşkanı, biz Anayasa değişikliği yapıp da halkın önüne gitmeyecektik. Kabahat kendilerinde. 'Seçilemez' dediler Parlamentoda, biz de 'o zaman halka gideceğiz' dedik. Halk da referandumda 'cumhurbaşkanını ben seçeceğim' diye karar verdi ama Anayasa'nın diğer maddelerini değiştirme imkanımız olmadı. Onun da sorumlusu biz değiliz. Anayasa'nın bir akort, birbiriyle uyumlu maddeler taşıyan bir Anayasa olması içın 3 ay masada bekledik ama dieğer partilerden karşılığını bulamadık. Şimdi ne oldu? Referandumla Anayasaya göre cumhurbaşkanını halk seçti ama eski yetkileri de kullanmak üzere."

-"Milletimiz ne derse kabulümüzdür"

Yeni bir Anayasa yapmak için milletvekilliği genel seçimlerinde halktan en az 330 milletvekili isteyeceklerini söyleyen Arınç, şöyle devam etti:

"Şimdi önümüzdeki seçimde Allah kısmet ederse milletimize diyeceğiz ki; bize en az 330 milletvekili ver ama bunun kaymaklı baklavası 367'dir. 367'yi verirsen ey milletim, ben sana mükemmel bir Anayasa yapacağım ve bu Anayasa'da da Türkiye'nin yönetim sistemi, yeni yargısal reformlar ve diğerlerini senin istediğin gibi getireceğim. Yok 367'den az verirsen, 330'un üzerinde milletvekili olacağım için ben yine hazırlayacağım ama referanduma gideceğim. Milletimiz ne derse kabulümüzdür. 330'un altında vermeye kalkarsa da havada bulut sen yeni Anayasayı unut. O yüzden 330-367 arasındaki en güzeli 367 milletvekilidir. Hiç kimse 'alamazsınız' demesin. 367'yi de almasını biliriz. Yeter ki millet bize güvensin, bizi desteklesin. Şimdi bu yüzden başkanlık veya yarı başkanlık konusunu tartışmanın hiç bir pratik faydası yok. Cumhurbaşkanı yetkisini kullanıyor, Bakanlar Kurulu'nu davet ediyor. Onun dışındaki sistemler seçimden sonra konuşulacak şeyler."

Arınç, programda, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Nasıl başlarsa öyle devam eder. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan her Bakanlar Kurulu'na eşlik eder" sözlerinin hatırlatılması üzerine, "Bu mümkün değil. Ben cumhurbaşkanımızın böyle birşeyi amaçladığını kesinlikle düşünmüyorum. O, 12 sene başbakanlık yapmış başarıyla ve ondan sonra da cumhurbaşkanı olmuş bir insandır. Artık seçilmiş bir başbakan var. Oy birliğiyle seçilmiş bir genel başkanımız var. Onun yetkilerini kullanırken müdahale etmeyi aklından geçirmez ama 'zaman zaman bu toplantıları yapacak mı?' derseniz elbette yapacaktır, yapması da gerekebilir. Bunun zamanını, kararını, ölçüsünü en iyi Sayın Cumhurbaşkanımız bilir" karşılığını verdi.

-"Tarihi bir niteliği vardır ama kutsallığı yoktur"

Başbakan Yardımcısı Arınç, " Beştepe'deki Ak Saray yapılıncaya kadar Türkiye'de cumhurbaşkanlığı hep Çankaya ile anıldı. Burası da çok konuşuldu, eleştirilere yol açtı. Bu konuda siz neler düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine ise şunları söyledi:

"Çankaya geçmişten bu yana Cumhurbaşkanlığı Köşkü olarak kullanılmış bir mekandır. Hizmet mekanıdır, kamuya ait bir binadır. Rahmetli Atatürk'ten bu yana orada cumhurbaşkanlığı temsil edilmiştir. Çok eskilere giderseniz Ankara'nın bağlarının olduğu bir semtte daha sonra büyüye büyüye bu şekilde bir köşk haline gelmiştir. Tarihi bir niteliği vardır ama kutsallığı yoktur. Yani 'burası çok kutsaldır, buradan başka bir yere gidilmez' diye bir kural yok. Nihayet kamu hizmetine tahsis edilmiş binalardır bunlar. Sayın Cumhurbaşkanımız biz o zaman bakanken 'Başbakanlığın çok büyük ihtiyacı var. Söz konusu oldu. Bugün Ankara'nın 20'ye yakın yerinde 20 ayrı binasında başbakanlığa ait birimler var. Yeni bir bina yapabiliriz' denilmişti. Bina büyüdü, büyüdü sonunda Sayın Cumhurbaşkanımız 'burayı biz köşk olarak, cumhurbaşkanlığı sarayı olarak kullanalım. Başbakanlık da Çankaya Köşkü'nü kullansın' dedi. Sayın Başbakanımız da buna razı oldu. Yeni yapılan bina cumhurbaşkanlığımıza tahsis edildi bir protokolle. Eski Çankaya Köşkü olarak bildiğimiz bina da temsil görevlerini yapmak üzere Sayın Başbakanımız, başbakan yardımcılarımız veya en yakın birimler de orada bulunacak. Dolasıyla kamuya tahsis edilmiş binaların fonksiyonlarında bir değişiklik meydana geldi."

-"Cumhurbaşkanlığı makamı saygı gösterilmesi gereken bir makamdır"

Arınç, Ak Saray için muhalefetin ağzında çok çirkin tabirler olduğunu da belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Cumhurbaşkanlığı makamı saygı gösterilmesi gereken bir makamdır. İster iktidar, ister muhalefet, 77 milyon insan, devletin birliğini, milletin bütünlüğünü temsil eden bir makama saygı duymak zorundadır. Kaldı ki ilk turda yüzde 52 oy oranıyla seçilmiş bir cumhurbaşkanı var. Yani 20 milyondan fazla insanın oyunu almış bir insanın kendisini sevmeyebilirsiniz, eleştirebilirsiniz ama artık o cumhurbaşkanıdır Anasya'daki tabiriyle türk milletinin birliğini, bütünlüğünü, bayrağımızı, gücümüzü, devletimizi temsil ediyor. O zaman o makama saygı duymak, onun oturduğu yere de o makam açısından saygı duymak zorundasın. Fakat onu eleştirmek için onun orada bu şekilde cumhurbaşkanlığı yapmasını hazmedemeyenler 'kaçaksaray' dediler, başka şeyler dediler, herşeyini eleştirdiler."

Siyasette eleştirinin mutlaka olacağını kaydeden Arınç, eleştirilere de gerekli yanıtın en uygun şekilde verilmesi gerektiğini bildirdi.

Arınç, Ak Saray konusunda söylenecek çok fazla şeyin bulunmadığını dile getirerek, şunları söyledi:

"Nihayet bu ülkenin cumhurbaşkanlığı makamı böyle bir bina olarak yapılmış. Biz pembe incili kaftan hikayeleri ile büyümüş insanlarız. Devletin azametini göstermemiz lazım. Eskiden büyükelçileri huzura kabul ederken padişahlar en görkemli salonda, en kıymetli elbiselerin içinde, en güzel dekorların içinde bunu yaparlarmış ki gelen adam Osmanlı'nın azametini görsün diye. Hediyeler ona göre olurmuş, imkanlar ona göre olurmuş. Şimdi biz büyük bir devletiz. Büyük bir devletin cumhurbaşkanlığı makamının gösterişli olması lazım. Prestijli olması lazım, güçlü olması lazım, gelenin beğenmesi lazım. Kafayı takmayalım buna."

-Milletvekilli Genel Seçimleri

Programın son bölümünde " Yüksek Seçim Kurulu, milletvekili genel seçimlerinin 7 Haziran'da yapılacağını açıkladı. Kurulun bu kararına hükümetiniz uyacak mı?" sorusuna ise Arınç, "Seçimi kanun gereğince 12 Haziran'da yapmamız gerekiyor. 4 yılda bir. Haziran ayının ilk pazar günü olacaktı. 12 Haziran pazar olmayınca ilk pazar 7 Haziran'dır. 7  Haziran'da seçimin yapılacağı Anayasa kuralıdır. Bunun değişmesi de mümkün değil. Meclis kararıyla öne alınabilir, arkaya bırakılamaz. Erken seçim lafları konuşuldu, 'Nisan ayının sonu mu olur, Mayıs ayının başı mı olur?' diye. İkisinin arasında çok fark yok. Dolasıyla o çoktan terk edildi. Şimdi 7 Haziran'da seçimlere gideceğiz. Onun 3 ay öncesinde seçimlerin başlangıç tarihi, bu da 7 Mart'tır."

- Bursa

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Başbakan Yardımcısı Arınç Açıklaması - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

  • Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: Şehit Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'a sıkılan kurşun Türkiye'ye, adalete ve hukuka sıkılan kurşundur
    23:24 Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: Şehit Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'a sıkılan kurşun Türkiye'ye, adalete ve hukuka sıkılan kurşundur

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, şehit Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'a sıkılan kurşunun Türkiye'ye, adalete ve hukuka sıkılan kurşun olduğunu belirterek, "Bundan sonraki hakim ve savcılarımız, yargı mensuplarımız şehidimizin emanetine sahip çıkma noktasında hep beraber mücadelemizi...

  • Kastamonu'da Camiye Giden Vatandaşlar Tarafından İnşaat Alanında Erkek Cesedi Bulundu
    23:24 Kastamonu'da Camiye Giden Vatandaşlar Tarafından İnşaat Alanında Erkek Cesedi Bulundu

    Kastamonu'nun Kuzeykent Mahallesi'nde yatsı namazı için camiye giden vatandaşlar, inşaat alanında bir erkek cesedi buldu. Olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yapılan incelemeler sonucunda cesedin İsmail Konukçu'ya ait olduğu ve baş bölgesinden darbe aldığı tespit edildi. İsmail Konukçu'nun intihar ettiği şüphesi üzerinde duruluyor.

  • Gaziantep'te kamyonetle çarpışan motosiklet sürücüsü hayatını kaybetti
    23:23 Gaziantep'te kamyonetle çarpışan motosiklet sürücüsü hayatını kaybetti

    Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde Cemal Sönmez (62) idaresindeki motosiklet ile Kadir K. (29) yönetimindeki kamyonet çarpıştı. Motosiklet sürücüsü olay yerinde hayatını kaybederken, kamyonet sürücüsü gözaltına alındı.

  • Diyarbakır'da Gençlerin Dijital Sektörlerde İstihdamının Arttırılması Projesi Açıldı
    23:14 Diyarbakır'da Gençlerin Dijital Sektörlerde İstihdamının Arttırılması Projesi Açıldı

    Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Bilim Eğitim Vakfı tarafından yürütülen AB destekli proje kapsamında, gençlerin dijital sektörlerde istihdamının arttırılması hedefleniyor. Projenin açılışı Diyarbakır Gastro İnovasyon Merkezi'nde gerçekleştirildi. DTSO Başkanı Mehmet Kaya, gençlerin ve kadınların işgücüne katılımının düşük olmasının önemli bir sorun olduğunu belirterek, projenin bu soruna çözüm üretmeyi hedeflediğini ifade etti. Proje kapsamında gençlere eğitimler ve işletmelerle eşleştirme çalışmaları yapılacak.

  • Gürcistan Başbakanı İrakli Kobakhidze Ramazan Ayı Vesilesiyle İftar Programı Düzenledi
    23:11 Gürcistan Başbakanı İrakli Kobakhidze Ramazan Ayı Vesilesiyle İftar Programı Düzenledi

    Gürcistan Başbakanı İrakli Kobakhidze, Müslüman diplomatlar ve siyasetçiler ile Tüm Gürcistan Müslümanlar İdaresi yetkililerine iftar verdi. Programda konuşan Kobakhidze, ülkesinde yaşayan Müslümanların, Gürcistan'ın gelişmesi ve kalkınmasına önemli katkı sağladıklarını ifade etti. Gürcistan'daki tüm Müslümanların kardeşlik ve barış içinde yaşadıklarını kaydeden Kobakhidze, devletin Müslüman toplumuna sağladığı desteklerin artacağını belirtti.

  • TİKA Kosova'da iftar verdi
    23:10 TİKA Kosova'da iftar verdi

    Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Kosova'nın başkenti Priştine'de düzenlenen bir etkinlikte iftar verdi. Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kosova Başbakanı Albin Kurti ve diğer birçok önemli ismin katıldığı etkinlikte, Türkiye'nin Kosova'ya olan desteği ve iki ülke arasındaki güçlü bağlar vurgulandı.

  • İçişleri Bakanı Yerlikaya: Seçimlerde Huzur ve Güven Sağlayacağız
    23:05 İçişleri Bakanı Yerlikaya: Seçimlerde Huzur ve Güven Sağlayacağız

    İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, seçimlerin huzur ve güven ortamında yapılması görevinin İçişleri Bakanlığı'na ait olduğunu belirterek, 600 bin mesai arkadaşıyla seçim sürecinde bu huzuru ve güveni sağlayacaklarına inandıklarını söyledi. Yerlikaya ayrıca, terör örgütleri ve organize suç örgütleriyle mücadelede elde ettikleri başarıları vurgulayarak, devletin ve milletin iradesinden daha büyük bir güç olmadığını ifade etti.


Advertisement