Bakan Çelik: "Daeş, İnsanlık Mirasını Tehdit Ediyor" - Son Dakika
Güncel

Bakan Çelik: "Daeş, İnsanlık Mirasını Tehdit Ediyor"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik konuşması - Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz konuşması - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker konuşması Diyarbakır'da, "İçkale Müze Kompleksi"nin açılışı- Kültür ve Turizm Bakanı Çelik: "Birileri çıkıp diyor ki; 'Bugünler 12 Eylül'den bile beter.' Bu topraklarda söylenmiş en utanç verici laflardan biri bu. Bundan daha büyük nankörlük, bundan daha ayıp bir laf olamaz. O 12 Eylül politikalarını bitiren biziz. Devletten kaynaklanan ret, inkar ve asimilasyon politikalarını bitirirken de ret inkar ve asimilasyonun her türlüsüne karşıyız"- "(Suriye'deki Palmira antik kentinin DAEŞ tehdidi altına olması) DAEŞ denilen insanlığın belası bir terör örgütü, Palmira antik kentini ele geçirdi, insanlık mirasını tehdit ediyor.

25.05.2015 19:01
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik konuşması - Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz konuşması - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker konuşması Diyarbakır'da, "İçkale Müze Kompleksi"nin açılışı- Kültür ve Turizm Bakanı Çelik: "Birileri çıkıp diyor ki; 'Bugünler 12 Eylül'den bile beter.' Bu topraklarda söylenmiş en utanç verici laflardan biri bu. Bundan daha büyük nankörlük, bundan daha ayıp bir laf olamaz. O 12 Eylül politikalarını bitiren biziz. Devletten kaynaklanan ret, inkar ve asimilasyon politikalarını bitirirken de ret inkar ve asimilasyonun her türlüsüne karşıyız"- "( Suriye'deki Palmira antik kentinin DAEŞ tehdidi altına olması) DAEŞ denilen insanlığın belası bir terör örgütü, Palmira antik kentini ele geçirdi, insanlık mirasını tehdit ediyor. Bugün Diyarbakır'da kiliseden camiye tüm eserleri koruyan bir mesaj veriyoruz. Müslümanların, dünyaya esas mesajı budur"- "Birileri çıkıp, herhangi bir siyasi parti, herhangi bir örgüt adına Kürt vatandaşlarımıza yine asimilasyon politikasını uygulamaya çalışıyor. 'Makbul Kürt nedir, makbul olmayan Kürt kimdir?' Bunu yukarıdan dayatma ile belirlemeye çalışıyorlar. O asimilasyon politikasına karşı durduğumuz gibi bu asimilasyon politikasına da karşı dururuz" Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, "Birileri çıkıp diyor ki; 'Bugünler 12 Eylül'den bile beter.' Bu topraklarda söylenmiş en utanç verici laflardan biri bu. Bundan daha büyük nankörlük, bundan daha ayıp bir laf olamaz. O 12 Eylül politikalarını bitiren biziz. Biz devletten kaynaklanan ret, inkar ve asimilasyon politikalarını bitirirken de ret inkar ve asimilasyonun her türlüsüne karşıyız" dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde Kalkınma Bakanlığının Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı kapsamında restorasyon çalışmalarıyla inanç ve kültür turizmine kazandırılan Sur ilçesindeki tarihi İçkale Müze Kompleksinin açılışı için düzenlenen törende konuşan Çelik, Diyarbakır'daki bu mekanda bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.Çelik, kültür ve entellektüel hayatın içinden gelen kişi sayısı bakımından AK Parti'nin Avrupa'nın en güçlü hükümeti olduğunu iddia ettiğini işaret ederek, partide neredeyse geçmişinde bir kültürel hayatın ve siyasi hareketin içinde bulunmayan bir bakan olmadığını aktardı.Bazı meselelerde anlaşıldığı gibi ihtilafların da sözkonusu olabildiğine dikkati çeken Çelik, "Fakat herkesin üzerinde mutabık olduğu, hiçbir ihtilaf olmayan konu Diyarbakır'dır. Diyarbakır'a bir şey yapılacak deniyorsa hepimiz mutabıkız ve elimizden geleni yaparız" diye konuştu.Gıda, Tarım Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'in Diyarbakırlı olduğunu, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'ın da Diyarbakır'dan milletvekili adayı olduğunu hatırlatan Çelik, Diyarbakır'ın kültürel kimliğinin, varlığının korunmasının ortak bir hassasiyet noktaları olduğunu belirtti.- "Kültürel hayat, bir devletin yazılımıdır" Çelik, şöyle konuştu: "Tarihte 10, 20 yıl yaşayan Çağatay Devleti'ni hatırlamayabilirdik, siyasi tarihte yeri de olmayabilirdi. Ama insanlık tarihi açısından vazgeçilmez ve hiçbir şekilde yok sayılmayacak bir mütefekkir var. Ali Şir Nevai eserlerini Çağatayca yazdığı için kendisini ebediyen hatırlamak zorundayız. Siyasi tarihte 10, 20 yıllık hayatıyla çok önemli olmayacak bir devlet, bir mütefekkir ve onun kullandığı dil sayesinde ebediyen hafızalarımızda yer bulmuştur. Kültürel hayat, bir devletin yazılımıdır."Çelik, geçmişteki devletlerin bazılarının şehirleri işgal edilerek yok edildiğini, yok olmayanların ise kendi kültürel varlıklarını koruyarak bir sonraki nesle aktarabildiğini ifade etti.- "Geçmişte devlet herkesin devleti değildi"Diyarbakır'da bu eserlerin ortasında bulunmanın heyecan verici olduğunu aktaran Çelik, şunları dile getirdi: "Diyarbakır'a, Diyarbakır'ın kültürel hayatına ve Diyarbakır'ı var eden ruha AK Parti hükümetlerinin yaptığı en büyük katkı, geçmişte devlet içinde bir takım çetelerin, bir takım oligarşik grupların Kürt kardeşlerimizin kültürel kimliğini yok etmesine karşı ortaya koyduğumuz direniş, ret, inkar ve asimilasyon politikalarını bitirmemiz, Kürt kimliğini korumaya almamız, bugün de bu kimliğin gelişmesi için gerekli teşvikleri ortaya koymamızdır.""Geçmişte devlet herkesin devleti değildi. Bunu Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanı olarak söylüyorum. Devlet içerisindeki bir takım gruplar, insanların Kürtçe konuşmasını, başörtülü okula gitmesini yasaklıyor, bir başkasını Alevi olduğu için dışlıyor, bir başkasına Sünni olduğu için başka muamele yapıyordu" ifadelerini kullanan Çelik, şunları kaydetti: "Devlet vatandaşların içerisindeki özel bir örgütlenme, bir takım oligarşik grupların zemini değildir. Devlet vatandaşının tamamının örgütlenmiş halidir. O sebeple sokaktaki vatandaşın kimliğini koruyamayan devlet, demokratik devlet olmaz. Şimdi o ret, inkar ve asimilasyon politikalarını bitiren, kimlikleri koruma altına alan biziz. Kimliklere karşı devlet içerisindeki bir takım kişilerin bu dışlayıcı politikalarına son veren biziz. "- "Birileri yine asimilasyon politikasını uygulamaya çalışıyor"Çelik, o dönem kamuoyunun bildiği veya bilmediği her gün bir takım siyasi suikast teşebbüsleriyle karşı karşıya kaldıklarını anlatarak, 27 Nisan'da iktidar partisine muhtıra verilmeye başlandığını, bir takım reflekslerin AK Parti'yi yok etmeye teşebbüs etmek istediği bir noktada Kürt kimliğinin korunması için Çözüm Süreci'nin başlatıldığını belirtti.Ret, inkar ve asimilasyon politikalarına son verildiğine işaret eden Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Birileri çıkıp diyor ki; 'Bugünler 12 Eylül'den bile beter.' Bu topraklarda söylenmiş en utanç verici laflardan biri bu. Bundan daha büyük nankörlük, bundan daha ayıp bir laf olamaz. O 12 Eylül politikalarını bitiren biziz. Biz devletten kaynaklanan ret, inkar ve asimilasyon politikalarını bitirirken de ret inkar ve asimilasyonun her türlüsüne karşıyız. Birileri çıkıp, herhangi bir siyasi parti, örgüt adına Kürt vatandaşlarımıza yine asimilasyon politikasını uygulamaya çalışıyor. 'Makbul Kürt nedir, makbul olmayan Kürt kimdir?' Bunu yukarıdan dayatma ile belirlemeye çalışıyorlar. O asimilasyon politikalarına karşı durduğumuz gibi bu asimilasyon politikasına da karşı dururuz."Çelik, Kürt kimliğinin nasıl korunacağının, Kürtçe'nin nasıl geliştirileceğinin Anadolu coğrafyasındaki Kürt ve Türk tüm vatandaşların karar vereceği bir mesele olduğunu söyledi.- "Kimse ret, inkar ve asimilasyon politikalarını dayatamaz" Geçmişteki politikaları eleştirirken, demokratik, çoğulculuk ve tüm kültürleri koruma zemininde bunu yaptıklarını aktaran Çelik, "Devletten kaynaklanan ret, inkar ve asimilasyon politikaları bitti ama tutup da örgüt veya siyasi parti adına hangi kimliği karşı yapılırsa yapılsın kimse vatandaşa bir takım otoriter yapılar kurarak yeniden ret inkar ve asimilasyon politikalarını dayatamaz. Neyin makbul olduğuna, neyin olmadığına vatandaşımız karar verir" şeklinde konuştu.Çelik, devlet içerisindeki bu olumsuz uygulamaları sona erdirmek adına Çözüm Süreci'ni başlattıklarını hatırlatarak, "Vatandaşımızın da bir takım sivil görünümlü yapılardan gelen bu inkar ve asimilasyon politikaları ile otantik Kürt kimliğini tehdit eden bu suni yapılara karşı aynı şekilde Çözüm Süreci'ne sahip çıkması gerekir" şeklinde konuştu.Tüm vatandaşların huzur ve istihdam ile Diyarbakır'ın tarihteki görkemli günlerine dönmesini istediğini işaret eden Çelik, "İstikrarı koruyarak, 2023'e birlikte dayanışma içinde gireceğiz. Diyarbakır'ın her yerini not alın. 'Şunun yapılması hayaldir.' diye yazıp, bir zarfın içerisine koyun, 2023'te göreceksiniz ki, 'hayal' dediğiniz şeyi gerçekleştirmişiz" dedi.- "Suriye'deki Palmira antik kentinin DAEŞ tehdidi altına olmasıBakan Çelik, DAEŞ'in Suriye'deki saldırılarına değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "DAEŞ denilen insanlığın belası bir terör örgütü, Palmira antik kentini ele geçirdi, insanlık mirasını tehdit ediyor. Bugün Diyarbakır'da Artuklular döneminden yakın döneme, kiliseden camiye tüm eserleri koruyan bir mesaj veriyoruz. Müslümanların, dünyaya esas mesajı budur. DAEŞ, mukaddes dinimizin sembollerini, kavramlarını kullanarak İslam tarihinin ve insanlığın gördüğü en büyük zulümleri gerçekleştirmiştir. Böylesine zulüm yapan bir örgüt asla Müslüman olamaz. Bunlar tarihi eserleri, insanlık mirasını yok ediyorlar. Irak ve Suriye'de yapmadıkları zulüm kalmadı."AK Parti hükümetleri olarak yaşadıkları topraklardaki tüm medeniyetlerin, gelmiş geçmiş tüm devletlerin mirasçısı olduklarını vurgulayan Çelik, tüm kültürlerin de hamisi olduklarını aktardı.- "Anadolu da Mezoptamya kültürü de Türklerin ve Kürtlerin ortak kültürü"Diyarbakır'ın, Anadolu kültürünün, Yukarı Mezopotamya'nın ve Ortadoğu'nun tüm karakteristik özelliklerini barındırdığını söyledi.Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan birilerinin Anadolu kültürünün Türklere, Mezopotamya kültürünün ise Kürtlere ait olduğunu savunduğunu kaydeden Çelik, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu zihinde oluşturulan bir bölücülük. Anadolu da Mezopotamya kültürü de Türklerin ve Kürtlerin ortak kültürü. Burada ele aldığımız her kültürel mirasın, insanlığa bir katkı olduğunun farkındayız. O sebeple bakanlığımın en titizlikle çalıştığı dosyalardan birisi Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri'nin UNESCO Dünya Miras Listesine alınması dosyasıdır. Gelen yorumlar dosyanın uzmanlar tarafından 'mükemmel' olarak değerlendirildiği şeklinde. Herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmazsak haziran sonu temmuz başında yapılacak toplantıda bana en büyük müjde, 'Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri Dünya Miras Listesine girmiştir' denilmesi olacak."- Diyarbakır'ın tanıtımına özel stratejiBakan Çelik, herkesin ortak iradesinin Diyarbakır'ın bugünden çok daha iyi olması olduğunu, bu kapsamda Diyarbakır'ın hem bölgenin kültür başkenti hem iş başkenti hem de bu medeniyet mirasının en önemli unsuru olarak daha çok öne çıkmasını istediklerini aktardı."Bakanlık olarak, Diyarbakır'ın tanıtımına yönelik özel bir strateji hazırlıyor, tüm dünyada Diyarbakır'ın tanıtımı konusunda yeni bir aşamaya geçiyoruz. Bu stratejiyi de inşallah bir iki ay içerisinde yürürlüğü koyacağız" diyen Çelik, o zaman hedeflenen turist rakamlarına ulaşılacağını sözlerine ekledi.- Kalkınma Bakanı Yılmaz: "Çözüm Süreci'ni sonuçlandıracak, ekonomik gelişmeyi sağlayacak olan güçlü yönetimlerdir"- "Düğünün ve taziyenin bile ideolojik hale getirildiği, siyasallaştırıldığı bir ortam görüyorum. Diyarbakır'ın kültürüne, örfüne, edebine yazık ediliyor"- Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker: "Bizim dışımızda siyasi parti olarak, barışa böyle sarılan, aynı anlayış ve kararlıkla savunan bir anlayışı göremiyorum. Diğerleri ya zümre partisidir ya da bölge partisidir" Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, "Çözüm Süreci'ni sonuçlandıracak ve ekonomik gelişmeyi sağlayacak olan güçlü yönetimlerdir" dedi.Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Vali Hüseyin Aksoy ile katıldığı tarihi Sur ilçesindeki İç Kale Müze Kompleksi'nin açılış töreninde konuşan Bakan Yılmaz, İçkale'nin, İslamiyet'in Anadolu'ya açılan kapısı olduğunu söyledi.Diyarbakır'da bazı düğün ve taziyelere katıldığını ve gözlemde bulunduğunu ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu: "Düğün ve taziyenin bile ideolojik hale getirildiği, siyasallaştırıldığı bir ortam görüyorum. Diyarbakır'ın kültürüne, örfüne, edebine yazık ediliyor. Herkesin ideolojik tercihleri, fikirleri ve önerileri olabilir ama bütün hayatı ideolojik hale getirirseniz, düğünü ve taziyeyi dahi ideolojik propaganda alanı haline dönüştürürseniz, bu topluma yazık edersiniz. Bunu yapanlardan kentin gerçek sahibi Diyarbakırlıların hesap sorması lazım."Yılmaz, "tek tipçilikten" şikayet eden bazı kesimlerin, bugün kendilerinin tek tipçi mantalite içinde hayatın bütün alanlarını ideolojik hale getirdiğini ifade ederek, "Buna karşı Diyarbakır'ın aziz hatırasına saygı için birlikte karşı durmamız lazım" diye konuştu.Diyarbakır'ın geçmişinde farklılıkları bir arada yaşatmayı bilen bir kent olduğunu vurgulayan Yılmaz, farklı din, inanç ve etnik yapıların yüzyıllarca Diyarbakır'da bir arada, barış içerisinde yaşadığını anımsattı.- "İnce işçiliği, siyasal ve kültürel hayatımıza yansıtmak durumundayız"Diyarbakır'ın Ortadoğu'nun kültür ve ticaret merkezi olabilecek potansiyele sahip olduğunu kaydeden Yılmaz, inanç ve kültür turizminin, ilin en büyük potansiyelleri arasında yer aldığını işaret etti.Yılmaz, şunları kaydetti: "Suriçi'ni çok farklı yerlere taşıyacağız. Buraya gelip gezen çocuk ve gençler, çok daha farklı dünyayı hayal eder, iç dünyası zenginleşir. Herkesin siyasi fikri kendine ama biraz daha rafine olmak durumundayız. Bu minare ve binalardaki ince işçiliği, siyasal ve kültürel hayatımıza yansıtmak durumundayız."Diyarbakır'a her yıl 1 milyon turistin gelmesi yönünde hedeflerinin bulunduğunu dile getiren Yılmaz, "Turizm sadece turistin gelip para harcaması demek değildir, yatırımcının gelmesi, dış dünya ile daha fazla etkileşim demektir" dedi.- "Zor işlerin altından kalkacak olan güçlü liderlikler ve yönetimlerdir"Bakan Yılmaz, Çözüm Süreci'nin önemine değinerek, "Çözüm Süreci'ni sonuçlandıracak, ekonomik gelişmeyi sağlayacak olan güçlü yönetimlerdir. Bu proje de gösteriyor ki zor işlerin altından kalkacak olan güçlü liderlikler ve yönetimlerdir" ifadesini kullandı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker ise insan haklarını dikkate almayan, tekçi anlayışı birebir taklit eden ve o zulümlerden de çok olumsuz şeklide etkilenen bir anlayışın başka aktörler tarafından tekrar baskıcı zulmü ve tek tipçi anlayışı yaymaya çalıştığını söyledi. Yakın tarihteki hatalar yüzünden çok büyük tarihi ve kültürel varlıklara sahip Diyarbakır'ın varoşlarının yaşanılmaz hale geldiğini işaret eden Eker, bu alanları yaşanılır hale getirmek için çaba gösterdiklerini kaydetti.Eker, 2004 yılında restorasyon çalışmalarına başlanan kompleksin kentin aynası olduğunu belirterek, şöyle dedi: "Biz bu aynayı temizleyip, yarasını beresini sarıp tekrar insanlığa ve Diyarbakır'a sunuyoruz. İnsanlık bilsin ki; bu şehir bir medeniyet merkezidir. Bugün medeni bir anlayışla değil, vandalizmle bu şehri yakıp yıkmaya çalışanların da bundan öğrenecekleri çok şey var." Müslümanlar ile bu şehirde yaşayan Ermeni ve Süryanilerin "kirvelik" müessesesi kurmak suretiyle birbirleriyle yeni bir akrabalık formu geliştirdiğini anlatan Eker, şöyle devam etti: "Biz barışın kodlarını unuttuğumuzda şehrin damarlarındaki kan, barış değil maalesef zehirli gazlar olmaya başladı. Onu yeniden oluşturmak için mücadele ediyoruz. Bizim dışımızda siyasi parti olarak, barışa böyle sarılan, aynı anlayış ve kararlıkla savunan bir anlayışı göremiyorum. Diğerleri ya zümre partisidir ya da bölge partisidir. Oysa ki Türkiye ne bir bölgeye sığar ne de bir zümreye feda edilir. Binlerce yılın birikimi ve medeniyet anlayışı çoğulculuğa sahip çıkmakla ve farklı zihniyetlere anlayışlara tahammül ve tolerans göstermekle mümkün olur."- 26 milyon lira harcandıVali Aksoy ise Diyarbakır'ın çok sayıda medeniyete ev sahipliği yaptığını belirterek, İçkale'nin tarih boyunca şehrin yönetim merkezi olduğunu söyledi.Bakanlığın desteğiyle 2004 yılından bugüne kadar kompleks içerisindeki 9 tarihi binanın restorasyonunun gerçekleştirildiğini bildiren Aksoy, bu kapsamda İçkale'nin tarihi misyona uygun hale dönüştürüldüğünü kaydetti.Kapsamlı çalışmalar için 26 milyon liralık kaynak harcandığını vurgulayan Aksoy, "Eski çağlardan bugüne kadar çeşitli medeniyetlere ait çok önemli eserler müzede sergilenecek. Son 12 yılda 146 milyon liralık kaynak kültür eserleriyle buluşturuldu" dedi.Konuşmaların ardından Kültür ve Turizm Bakanı Çelik, Kalkınma Bakanı Yılmaz, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker ile Vali Aksoy, Diyarbakır'ın ilk yerleşim alanı ve yönetim merkezi olan, restorasyon çalışmalarıyla inanç ve kültür turizmine kazandırılan İçkale Müze Kompleksi'nin açılışını gerçekleştirdi.Bakanlar Çelik, Yılmaz ve Eker, daha sonra, jandarma binası tematik eserler sergi salonu, cezaevi müze eserleri deposu ve laboratuvar, Saint George Kilisesi sanat galerisi, eski kolordu binası da müze kafeterya olarak hizmet verecek müze kompleksini gezerek, müzede sergilenen eserleri inceledi. (Son)

Bakan Çelik: "Daeş, İnsanlık Mirasını Tehdit Ediyor"
Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Bakan Çelik: 'Daeş, İnsanlık Mirasını Tehdit Ediyor' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement