Arınç (2/son): Yeni Başbakanımıza Kendi Ekibini Belirleme Hakkının Verilmesi Gerekir

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Ahmet Davutoğlu başkanlığında kurulacak 62. Hükümette kendisinin görev alıp almayacağının ve "istifa mı ettiniz?" diye sorulması üzerine, "Yorum serbest doğru olanı yaptık. Usul böyledir. Yani yeni başbakanımıza kendi ekibinde çalışabileceği en başarılı arkadaşlarını seçebileceği hakkının verilmesidir. Bu hem bir önceki başbakanımız için sağ olsun o bizi tercih etmiş 2009 Mayıs ayından bu yana başbakan yardımcısı olarak görevlendirmişti. 3,5-4 senden beri de Hükümet Sözcülüğü yapıyorum hem ona "bir teşekkür, hem de başbakanımıza rahat olun, çalışma arkadaşlarınızı rahat seçin biz size de teşekkür ediyoruz' dedik bu benim için güzel bir şey. Umarım güzel yorumlar yapılır" dedi.

Bakanlar Kurulu 12. Cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında Başbakanlık Merkez Bina'da toplantı. Erdoğan'ın son kez "Başbakan" sıfatıyla başkanlık ettiği Bakanlar Kurulu, 4 saat sürerken Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da bakan olarak son kez bu toplantıya katıldı.

Toplantının ardından basın toplantısı düzenleyen Arınç, gazetecilerin soruları cevaplandırdı. Çözüm süreciyle ilgili olarak somut yol haritasının bu toplantıda ele alınıp alınmadığının sorulması üzerine Arınç, bu toplantıda önemli bir başlık olarak bundan önce yapılanlarla bundan sonra yapılabileceklerin konuşulduğunu söyledi.

-"ASAYİŞİ BOZABİLECEK HİÇBİR DAVRANIŞINA DA MÜSAADE EDİLMEYECEKTİR"-

Arınç çözüm sürecine ilişkin son olarak 6 maddelik bir kanunun Meclis'te kabul edildiğini kaydederek, "Bundan sonra somut yol haritasını, neler yapılması gerektiğini belki yine Meclis'e sevk edeceğimiz, bir kısmını idari tedbirlerle götürebileceğimiz ama gün olarak, tarih olarak, süre olarak her birini ayrı ayrı belirleyeceğimiz yeni bir sürece giriyoruz. 2 seneye yaklaşan veya 2 sene içinde olduğumuz çözüm sürecinde elde edilen kazanımlar var. En azından terör olayları hemen hemen son buldu. Son yaşadığımız birkaç olayı bunun kapsamı dışında tutmak istiyorum. Ama artık şehit cenazelerinin 20-25-30 caddelerde sokak içlerinde kadınlara, çocuklara terör olaylarının olmadığını memleketimizde bir huzur ve güven ortamının çok güzel bir şekilde kendisini bellediği bir noktadayız. Şüphesiz asayiş olaylarında yüzde yüzlük bir noktada değiliz. Terör örgütünün veya terör örgütü yandaşlarının meydana getirdiği üzücü olaylar var. Bunlara asayiş olayı olarak bakıyoruz" dedi.

Bu asayiş olaylarına güvenlik güçlerini anında müdahale edebilecek noktada olduğunu kaydeden Arınç, "Yol kesme, şantiyelerin basılması, araçların ateşe verilmesi gibi birtakım uydurma. Kendi kendilerine taktıkları isimlerle kendilerinden hissettirmeye çalışan, "örgüt' mü diyeceğiz, yoksa başka bir şey mi diyeceğiz, grupların asayişi bozabilecek hiçbir davranışına da müsaade edilmeyecektir" şeklinde konuştu.

-"YENİ BAŞBAKANIMIZIN BU KONUDAKİ DAVRANIŞINI BENİM İFADE ETMEM DOĞRU DEĞİL"-

Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun aldığı karar doğrultusunda Adli Yıl Açılışı töreninde TBB Başkanı Metin Feyzioğlu'nun bir konuşma yapacağının hatırlatılması ve hükümet adına bu törende bir temsil olup olmayacağının sorulması üzerine Arınç, teamülün yazılı bir kural olmadığını belirtti. Teamülden vazgeçilebileceğini belirten Arınç, "Yargıtay başkanızın buradaki temel sorunu sanırım davetiye göndermiş olmasıdır. Davetiye gönderildikten sonra da sayın seçilmiş cumhurbaşkanımızın daha önce Danıştay'da yaşadığı bir tatsız olayla ilgili olarak kendisine verilen yetkiyi kötüye kullanan bir Barolar Birliği Başkanına bunun yakışıksız olduğunu söylediğini biliyoruz" dedi.

Arınç, "1 Eylül'e kadar biz, yeni başbakanımızla yeni hükümetimizi kurmuş olacağız. Yeni başbakanımızın bu konudaki davranışını şu anda benim ifade etmem hem mümkün değil hem de doğru değil" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrunnisa Gül'ün "asıl intifadayı ben başlatacağım" sözlerinin anımsatılarak değerlendirmesi istenen Arınç, Bakanlar Kurulu gündeminde böyle bir konunun olmadığını belirtti. Arınç, "'Bunların daha sonra, başka zeminlerde konuşulabilir" açıklamasında bulundu.

-"BEN, ÜZGÜN DEĞİLİM"-

"Sayın Erdoğan'ın yemin ettikten sonra, yeni Başbakan'a, Sayın Davutoğlu'na görevi devredeceği süreye kadar bir vekalet mekanizması işletilecek mi? bu konuya ilişkin bir görüşme yaptınız mı? Sizin vekalet edebileceğiniz veya Sayın Davutoğlu'na doğrudan vekaletin verilebileceğine dair haberler var" sorusunu, "28'inde ant içme ve devir teslim töreninden sonra yeni hükümeti kuracak kişiye, yani Sayın Ahmet Davutoğlu'na muhtemelen, hem büyük kongreyi yapmadan hem genel başkan seçilmeden ihtiyatlı konuşmamız lazım, dünyanın bin bir türlü hali var. Arada bir zaman olacak. Bu zamanın çok kısa olacağını düşünüyoruz. Sayın Başbakanımız, Başbakanlık görevini vereceği kişi aynı zamanda bakanımız olduğu için bu süre içindeki vekalet görevini Sayın Ahmet Davutoğlu'na verecektir, çok doğru ve çok haklı olarak. Ama basında bir şeyler yazılıyor, sonra onun üzerinden spekülasyonlar yapılıyor. Sonunda biz böyle bir durumla karşılaşıyoruz. En son yazılan da birisinin aklına gelen bir şey, "15 gün kadar Bülent Arınç vekalet edecek.' Şimdi olmayınca da "Bak, gördünüz mü? Adamı tamamen sildiler. Bak, o bile Başbakan Vekili olamadı' denilecek. Biz, bunları yıllardan beri biliriz, tanırız. Başka yapacak işi olmayanlar böyle senaryolar üzerine birtakım şeyler üretirler. Yani 24 saatten bile az sürebilecek bir vekalet için esasen, Başbakan olması düşünülen ve kararlaştırılan bir kişinin vekaletinden daha doğal bir şey olamaz. Ben, üzgün değilim. Çok doğru olan yapılıyor, ta baştan bu yana. İnşallah vekalet görevi Sayın Davutoğlu'nda olacaktır. Biz, 28'i akşamı bir görevlendirme bekliyoruz. Ama o gün yurt dışından şu ana kadar 73 devlet başkanı, cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, grupları temsilen kişiler gelecektir. Dışişleri Bakanlığımızın son verdiği bilgiye göre. O güne kadar bunun 100'ü geçeceğini tahmin ediyoruz. Akşam yeni Cumhurbaşkanımızın belki bu konuklara yemek ikramı veya bir başka toplantısı da olabilir. Ama 29'undan itibaren yeni başbakanımız, kısmet olursa hükümet kurma görevini almış olacaktır" diyerek cevaplandırdı.

-"KESİN SEÇİM SONUÇLARI 28 AĞUSTOS'TA RESMİ GAZETE'DE YAYIMLANACAK"

Cumhurbaşkanlığı kesin seçim sonuçlarının Resmi Gazete'de yayımlanmasının anımsatılması üzerine Arınç şu ifadeleri kullandı:

"Bu konuda muhalefetimizde saplantı içinde olan bazı arkadaşlarımız var. Onları şahsen çok seviyorum ama saplantılarından bir türlü kurtulamıyorlar. Bunlardan biri de Sayın Kart'tır. Hukuk bilgisinin olduğunu zannediyorum, tahmin ediyorum. Böyle bir arkadaşımızdır. Ama Kılıçdaroğlu'nda bir zamanlar olan birtakım huylar kendisine geçti. Mesela Kılıçdaroğlu ne yapardı? Eline bir çekiç alır, herkesi çivi gibi görür ve ondan sonra çakmaya başlar. Bu, ne demek? Elinde bir kova var, onun üstünde yolsuzluk yazıyor, AK Parti'den kimi görürse ona yolsuzluk çamurunu sıçratmaya çalışıyor. Bizim Atilla Kart'ımız da eksik olmasın, çok değerli bir arkadaşımızdır, her gün mahkemelerin kapısında aşındırmaya çalışır. "15'inden sonra bitti, bu adamı görevden alın. 15'i oldu, bak, 16'sındayız. Hala atama yapıyor, şöyle yapıyor. Bak işte Resmi Gazete'de de yayımlanmadı. Allah, Allah, ne olacak sorumlular hakkında' Her gün en az 5 tane dilekçe veriyor. Yanına Mahmut Tanal'ı da alıyor, maşallah, o da onun gibi. Her birisi mahkeme kapısında, YSK kapısında. Biraz aklınızı kullanın, biraz doğru olana bakın. Bırakın siyasetçi gibi veyahut da politikacı gibi davranmakta. Bak bunun doğrusu nedir? YSK 15 Ağustos'ta, Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu'ndaki süreye uygun olarak kesin seçim sonucunu açıklamıştır. Onun işi bitmiştir. Bu seçim sonuçlarıyla bir mazbatayı da TBMM Başkanı'na vermiştir. Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu'ndaki prosedür aynen devam ediyor. Başbakanlık Resmi Gazete'de bunun ne zaman yayınlaması lazım? 28 Ağustos'ta, mevcut Cumhurbaşkanının görev süresinin bittiği günde, ant içerek yeni görevine başlayacak olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile eş zamanlı olarak bunun yayınlanması gerekir. Bu tarih, birilerinin iddia ettiği gibi 15 Ağustos olsaydı, 15 Ağustos'ta ant içme töreninin ve mazbatanın verilmesi gerekirdi. Ama Anayasa'nın 101. maddesinin son fıkrası, 103. madde, Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu'ndaki hükümler dikkate alındığında, Cumhurbaşkanımızın görev süresi 28'inde bitiyor, yeni Cumhurbaşkanı da yemin ederek görevine başlıyor. O gün mazbatayı Sayın TBMM Başkanımız kendilerine takdim edecekler, bir taraftan da kesin seçim sonuçları Resmi Gazete'de yayımlanmış olacak."

-"DAVUTOĞLU'NA "RAHAT OLUN ÇALIŞMA ARKADAŞLARINIZI RAHAT SEÇİN' DEDİK"-

Ahmet Davutoğlu başkanlığında kurulacak 62. Hükümette kendisinin görev alıp almayacağının sorulması üzerine Arınç, "Bugün tabi nezaketen de olsa bir gerçeği ifade etmemiz gerekiyor. Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte bu hükümette bulunduk. Onun gidiyor olmasıyla bizim de ona veda etmemiz lazım. Bu siyasi etik bakımından da doğrudur. Yeni bir başbakan geliyor, yeni bir başbakan hükümetini teşkil edecektir. Mutlaka çalışma arkadaşlarını kendisi belirleyecektir. Ona da imkan tanımak için bizim düşüncelerimiz ifade etmemiz gerekiyordu. Ben bana yakışanı yaptım. Her şey yeni başbakanımızın takdirinde mutlaka olacaktır. Bu güne kadar çok iyi bakan arkadaşlarımızla çalıştık. Bundan sonra da bütün bakan arkadaşlarımızın hedefe mutlaka daha hızlı koşacağını biliyorum. Şahsımla ilgili takdiri hem bugünkü Başbakanımız, hem de yarın görevi devralacak Başbakanımız en iyi şekilde takdir ederler. Biz onlar için en doğrusunu söylemiş olduk. Umarım dikkate alacaklardır" diye konuştu.

Bu konuya ilişkin başka bir soruya da cevap veren Arınç, "İstifa mı ettiniz?" sorusuna, "Yorum serbest doğru olanı yaptık. Usul böyledir. Yani yeni başbakanımıza kendi ekibinde çalışabileceği en başarılı arkadaşlarını seçebileceği hakkının verilmesidir. Bu hem bir önceki başbakanımız için sağ olsun o bizi tercih etmiş 2009 Mayıs ayından bu yana başbakan yardımcısı olarak görevlendirmişti. 3,5-4 senden beri de Hükümet Sözcülüğü yapıyorum hem ona "bir teşekkür, hem de başbakanımıza rahat olun, çalışma arkadaşlarınızı rahat seçin biz size de teşekkür ediyoruz' dedik bu benim için güzel bir şey. Umarım güzel yorumlar yapılır" diye konuştu.

-"ALMANYA'NIN DİNLEME İDDİALARI BAKANLAR KURULU GÜNDEMİNDE YOKTU"-

2010 yılında İzmir'de başlatılan askeri casusluk soruşturmasında kendisinin takip edildiğinin ortaya çıktığının ve soruşturmayı yapan polislere teşekkür edilmesi gerektiğinin anımsatılması ve bugün o polislerin gözaltında tutulmasının sorulması üzerine Arınç, şuanda yapılan soruşturmaların başka bir konu üzerine yapıldığını söyledi.

Alman gizli servisinin Türkiye'yi dinlediğinin orta çıktığının anımsatılması ve Bakanlar Kurulu gündeminde bu konunun ele alınıp alınmadığının sorulması üzerine Arınç, "Bakanlar Kurulu gündemimizde yoktu ama konu önemli olduğu için ben Dışişleri Bakanımıza bu konuyu ayrıca görüştüm. Kendisi biliyorsunuz 3-4 gün evvel bir yurt gezisi kapsamında bu konuyla ilgili tepkilerini iletmişti. "İzahat bekliyoruz. Açık, net, doyurucu. Bir izahat bekliyoruz.' Bunun üzerine bazı görüşmeler yapıldı. Alman istihbarat yetkililerinin de bu günlerde, bu görüşme için bizimle tekrar bir araya geleceklerini biliyoruz. Bizim hem başbakanından, hem yetkili bakanlarından Almanya ile geçmişten bu yana iyi ilişkileri bulunan bir ülkenin dost bir ülke olarak kabul edildiği bir ülkenin eğer iddia edildiği gibi şekliyle bir dinleme olduysa ne zamandır, ne sebeple olmuştur, sonuçları nedir, bunla ilgili izahat beklediğimiz en yüksek noktadan kendilerine iletilmiştir. Onlar da konu üzerine hassasiyetlerini ifade etmişlerdir. Bizim onlara söylediğimiz istihbaratta bulunan kurumlar ve kişilerin bir araya gelerek görüşmeleri, önümüze bir rapor koymalarıdır. Bunu zannediyorum ki önümüzdeki kısa zamanda belki kamuoyuna iletmiş olacağız" diye konuştu.