AK Parti TBMM Grup Toplantısı

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, MHP'den yapılan açıklamanın "darbe çağrısı" olduğunu belirterek, "Yeni Türkiye'de bu çağrılara pabuç bırakmayacaklarını" söyledi.

Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Davutoğlu, gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu. Davutoğlu, dün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'e yönelik hakaretamiz tutumundan sonra MHP'den yapılan açıklamada, "Genelkurmay başkanları eskiden mahsurlu gördükleri kararlar hakkında siyasi liderliğe karşı koyacak yürekliliği gösterirlerdi" denildiğini ifade etti.

Davutoğlu,  şöyle konuştu:

"Bu, darbe çağrısıdır arkadaşlar. TBMM'de parti grubu olan bir parti, böyle bir açıklama yapamaz. Bu darbe çağrısıdır. Bu, eski Türkiye alışkanlığıdır. Sayın Genelkurmay Başkanımız ve şerefli Türk subayları, demokratik yolla iktidara gelmiş, halkın onayını almış Hükümetimizin emrindedirler ve Hükümetimizin aldığı kararları uygularlar. Geçti o dönem. Biz ne 27 Mayıs'tayız, ne 12 Mart'tayız,  ne 12 Eylül'deyiz ne de apoletlerle böyle konuşulan 28 Şubat'tayız. Yeni Türkiye'de bu çağrılara pabuç bırakmayız biz. Hem bu kadar büyük gayretle, gece gündüz çalışan Genelkurmay Başkanımıza ve ekibine, şerefli Türk subaylarına, oraya gidip canını ortaya koyan 572 kahraman askerimize hakaret edeceksiniz, 'siz vatan nedir bilmezsiniz' diyeceksiniz, sonra onları demokratik yolla iktidara gelmiş Hükümetimize karşı neredeyse isyana çağıracaksınız. Bu ne vatanseverlikle izah edilebilir, ne devlet ahlakıyla izah edilebilir, ne demokrasi ahlakıyla izah edilebilir. Artık Türkiye'de taşlar yerine oturmuştur. TSK onurla görevini yapmaktadır, Hükümetimiz onurla Türkiye'yi geleceğe taşımaktadır. Bütün bu karşıtlıklar,  geçmiş cahiliye adetleri olarak artık ayaklarımızın altındadır."

Davutoğlu, dinleyici locasında slogan atan izleyicilere, "Ecdadın gururu sadece Davutoğlu değil, AK Parti Grubu. Eğer bu Grup,  Genel Kurul'da kahramanca, dirayetle bütün bu hakaretlere göğüs germemiş olsaydı Grubun Genel Başkanı olarak ben de bu kadar onurla burada konuşamazdım. AK Parti Grubumuza selam olsun. Eminim önümüzdeki günlerde de hiçbir hakarete, hiçbir tehdide pabuç bırakmayacak bu grup. Demokrasinin Türkiye'deki  garantisi AK Parti Grubu'dur. Demokrasiye en büyük tehdit de böyle açıklamaları yapan parti temsilcileridir. Türkiye'yi dünyaya şikayet etmek,  'Suriye'ye saldırıyor' diye dünyaya neredeyse ihbar etmek onlara, Türkiye'nin hukukunu korumak bize düşer. Bu hukuku koruyacağız" karşılığını verdi.

-"Zihniyet aynı, yöntem aynı..."

Şah Fırat operasyonunun üçüncü hedefinin askerlerin güvenliğin korumak olduğunu belirten Davutoğlu,  konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yine ikircikli bir dil, yine oportünist ve kaostan, kayıptan medet uman bir dille karşı karşıyayız. Hatırlarsınız Musul Başkansolosluğumuzu, Musul'un işgali esnasında geç tahliye ettik iddiasıyla ne kadar ağır hakaretler yaptılar bize. 'Koruyamadınız, niye diplomatlarımızı orada bıraktınız' dediler. Şimdi tahliye etmiyoruz, Süleyman Şah Saygı Karakolu'nu bir yerden Suriye topraklarındaki diğer yere taşıyoruz, askerlerimizi salimen oraya intikal ettiriyoruz, yine eleştiriliyoruz. Neden biliyor musunuz? Bunlar hep iki ihtimalle oynuyorlar. Eğer askerlerimiz orada kalsaydı da Allah muhafaza bir şekilde, bir asker kaybımız olsaydı 'niye tahliye etmediniz?' diyeceklerdi. Şimdi naklettik, 'niye naklediyorsunuz' diyorlar. Çünkü bunların meselesi askerlerimizin can güvenliği falan değil, tarihi mirasımız da değil, Türkiye'nin uluslararası hukuk hakları da değil.  Bunların tek meselesi var; 'acaba AK Parti Hükümeti'ni  nereden yıpratabiliriz, acaba Türkiye'ye nereden darbe vurabiliriz.' Ama milletimiz bunları çok açık şekilde görüyor. Orada bulunan 38 askerimizin hepsi salimen evlerine gelmiş, ailelerine kavuşmuşlardır. Şu anda da yine askeri birliklerimiz Eşme'de inşa faaliyetini sürdürüyor, en kısa sürede, 1-2 gün içinde Eşme'ye nakli yapılacak ve orada şanlı bayrağımız dalgalanmaya, Süleyman Şah ebediyen Türk toprağı olacak olan o topraklarda kalmaya devam edecek.

Bakınız, çok ilginç bir gelişme daha yaşadık. Bu operasyon esnasında Kılıçdaroğlu belki Türkiye'de manşet olamadı ama bir yerde manşet oldu. Kılıçdaroğlu'nun Türkiye'yi suçlayan açıklaması, Suriye'nin resmi ajansı Sana'nın web sitesinde manşet oldu. Hayırlı olsun Kılıçdaroğlu, sana yakışır.  Milletin gönlüne giremedin ama Suriye rejiminin yayın organlarına girdin.  Diyoruz ya bunlar Türk Baası, onlar Arap Baası. Hiçbir fark yok. Zihniyet aynı zihniyet, yöntem aynı yöntem..."

-"Onlara güvenimiz tamdır"

Operasyonun dördüncü hedefinin Türkye'ye dönük olarak oraya çıkabilecek bir provokasyonu engellemek olduğunu belirten Davutoğlu, bir yandan Barbar Suriye rejimi,  öbür yanda ise barbar terör örgütlerinin bulunduğuna dikkati çekti. Bütün bu çatışmaların ortasında 4 yıldır bulunduğu mevziyi tutan kahraman mehmetçiklerin olduğunu anlatan Davutoğlu, "Bunda sonra olabilecek her gelişmeyi, muhtemel çatışma risklerini de göz önüne alarak Türkiye'nin bazı çevrelerce,  istihbarat birimlerince ya da terör örgütlerince bir oldu bittiyle çatışma ortamına sokulmaması için bu tedbiri almamız gerekiyordu. Bu tedbiri  aldık. Şu anda Türkiye; Suriye politikası itibarıyla her zamanki ilkesel tutumunu sürdürmek konusunda çok daha güçlüdür, eli çok daha fazla serbesttir. Bu Suriye'ye dönük olarak şu ana kadar yürüttüğümüz insani faaliyetlerin daha da kolay yürütülmesine imkan sağlayacaktır" diye konuştu.

Davutoğlu, çalışmaları yürütürken çeşitli açıklamalar yapıldığına, "Türkiye kimlerden destek, izin aldı?" denildiğine işaret ederek, şunları kaydetti:

"Bir kez daha Yüce Meclis'in kürsüsünden söylüyorum; Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Hükümeti, böyle bir operasyon için ulusal çıkarı gerektiğinde atacağı herhangi bir adım için kimseden izin de istemez, destek de almaz. Sivil kayıpların engellenmesi için bütün taraflara bildirimde bulunduk. Onun dışında askerlerimiz tayin edilen vakitte girdiler, tayin edilen vakitte çıktılar. Dakika dakika takip ettik. Bunu iftiharla söylüyorum, bütün milletimiz gurur duysun diye söylüyorum; saat 9 itibarıyla elimizde  harekat planı vardı. Saat, saat...00.30'da Karakozak'a girilecek, 21.02'de Eşme'ye girilecek.. 04.30'da Karakozak'tan çıkılacak, 06.03'te Mürşitpınar'dan girilecek. Emin olunuz dakika neredeyse sapmadan plan aynen uygulandı. Bu da Türkiye Cumhuriyeti devletinin caydırıcı gücünü, askerlerimizin, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin program, plan ve strateji uygulama kabiliyetini açık şekilde ortaya koydu. Bir kez daha AK Parti Grubumuz adına bu operasyona katkıda bulunan sayın Genelkurmay Başkanımıza, kuvvet komutanlarımıza, Diyarbakır, Malatya, Suruç'ta harekatı yöneten komutanlarımıza, subaylarımıza, Karakozak'ta aylarca büyük vakarla görevini yapan askerlerimize, bu faaliyete, operasyona katılan bütün sivil ve askeri unsurlara, istihbarat elemanlarına, diplomatlarımıza teşekkürü borç biliyorum. Tarihe altın harflerle geçtiler, daha nice altın harflerle geçecek adımları atmaya da hazır olduklarını bize gösterdiler. Onlara güvenimiz tamdır. Genelkurmay Başkanımız ve bütün ekibinin vatan bilincine güvenimiz tamdır. Onları gerektiğinde vatan toprağı her türlü fedakarlığı yapma bilincine sahip olduklarına dair güvencimiz tamdır. Hepsini tekrar teşekkürle, takdirle TBMM kürsüsünde anıyorum ve bir kez daha Türk Silahlı Kuvvetlerimizin caydırıcı gücünün bundan sonra yürüttüğümüz politikalarla artarak devam edeceğini aziz milletimize duyuruyorum."

-AK Partiye 6 bin 223 müracaat

Davutoğlu, konuşmasının son bölümünde, iki haftada yaptıkları çalışmalar ve yurt dışı temaslar hakkında bilgi vererek, toplamda bin 70  ana kademe, bin 700 kadın ve gençlik kongresini son birkaç ay içinde gerçekleştirdiklerini hatırlattı.

"İşte parti, siyasi hareket bu demek. İşareti aldığında birkaç ay içinde 2 bin 740 kongre yapabilen bir partiye, gerçek anlamda toplumla bütünleşmiş parti, bu teşkilata gerçek anlamda teşkilat denir" diyen Davutoğlu, yurt içinde gayrimüslim vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşlarıyla araya geldiklerini söyledi. Davutoğlu, "Türkiye'de eşit vatandaşlık hakları konusunda AK Parti 'nin yapıkları hususunda onların teşekkürlerini bir kez daha almaktan büyük mutluluk duyduk, onlarla önümüzdeki dönemle ilgili istişarelerde bulunduk" dedi.

Yatırımlar bağlamında 3. havalimanının şantiye alınana ziyarette bulunduklarını, bundan sonra kademeli tamamlama süreçleriyle ilgili brifing aldığını hatırlatan Davutoğlu, "İnşallah 29 Ekim 2017'de dünyanın en büyük havalimanı olacak olan havalimanıın ilk aşaması tamamlanmış olacak. Yılda 150 milyon yolcuyla dünyada birinciliği bu alanda da almış olacağız. Nerede zikredildiyse, Türkiye'nin bu başarıları onurla, gururla anılıyor" diye konuştu.

Davutoğlu, il, ilçe belde belediye başkanlarını Ankara'da topladıklarını belirterek, yerel siyasetin öncüsü olan AK Parti'nin gelecek dönemde  belediyelerde atacağı adımları gözden geçirdiklerini, belediyelerin kesintilerinin ertelenmesi konusunda kendilerine müjdelerini sunduklarını anlattı.

Haftanın önemli gelişmesinin 7 Haziran'da yapılacak seçimler için aday adaylık sürecinin tamamlandığını hatırlatan Davutoğlu, 6 bin 223 başvurunun yapıldığını, bunun bin 40'ının kadın olduğunu ifade etti. "Bu rakam dahi toplumun toplumun genelinin ortak aklının Türkiye'de siyasetin geleceğini AK Parti'de görmekte olduğunu ortaya koyuyor" diyen Davutoğlu, hafta sonu temayüllerin, 6-15 Mart'ta mülakatların başlayacağını, 16-22 Mart'ta komisyon toplantılarının gerçekleştirileceğini, 23 Mart'ta üst kurulun toplanacağını, 7 Nisan'da aday listesi, 14 Nisan geçici aday listesinin açıklanacağını, 24 Nisan'da aday listelerini tamamlamış hale geleceğini söyledi.

Davutoğlu, "Bütün bu süreçte AK Parti  siyasi kadroların azmi, kararlılığı Türkiye'de demokrasinin en büyük güvencesi olmuştur. Önümüzdeki dönemde de hep beraber bütün kadromuzla, ekibimizle Türkiye'yi 2023'e büyük, yeni Türkiye ideali yönünde götüreceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Ak Parti; teşkilatlarıyla, grubuyla, belediye yapılanmasıyla, Hükümetiyle, genel merkezi ile tek bir bütündür. Tek bir bütün olarak birleşmiş, uyumlu, ahenkli kadro olarak Türkiye Cumhuriyeti devletini küresel güç olma haline getirme konusunda gerekli kudrete, anlayışa, vizyona sahiptir. Sizin sabrınızı, kararlığınızı,  azminizi ve muhalefet partilerine örnek teşkil edecek edep, haya yüklü vakur tutumunuzu Genel Kurul'da yansıtacağınıza inanıyorum" diyerek konuşmasını tamamladı.

(Bitti)