5. İstanbul Finans Zirvesi - Son Dakika
Ekonomi

5. İstanbul Finans Zirvesi

SPK Başkanı Ertaş: (1) "Gelecek dönemde çalışmaya başlayacak olan herkes mutlaka Bireysel Emeklilik Sistemi'ne (BES) katılmalı. Bu, Türkiye'nin sermaye piyasaları açısından şu anda gündemde olan konularından biri" "Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda (EKK) tasarruf oranının artırılmasıyla ilgili kapsamlı.

16.09.2014 17:42
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Dr. Vahdettin Ertaş, gelecek dönemde çalışmaya başlayacak olan herkesin mutlaka Bireysel Emeklilik Sistemi'ne (BES) katılması gerektiğini belirterek, "Bu, Türkiye'nin sermaye piyasaları açısından şu anda gündemde olan konularından biri" dedi.

Ertaş, Anadolu Ajansı'nın üst üste ikinci defa global iletişim ortağı olduğu, küresel finansın liderlerini buluşturan 5. İstanbul Finans Zirvesi'nin (IFS) ikinci gününde Anadolu Ajansı Finans Haberleri Editörü Yılmaz Yıldız'ın moderatörlüğünde yaptığı mülakatta, Türkiye'nin son yıllarda ekonomik değişim ve dönüşüm yaşadığına, bunun sadece sermaye piyasalarında değil ekonominin bütün alanlarında görüldüğüne dikkati çekti.

Türkiye'nin, hukuki alt yapısını kapsamlı şekilde yeniden dizayn ettiğini belirten Ertaş, bunun birinci nedenin çağın ihtiyaçlarına cevap verebilmek olduğunu ifade etti.

Avrupa Birliği'ne (AB) uyum kapsamında da kanunlarda bir takım yenilikler yapıldığını anımsatan Ertaş, "Türkiye'nin önünde iddialı hedefler var. Türkiye, 2023'e kadar dünyanın önemli küresel finans merkezlerinden biri olmak istiyor. Bu kolay değil ama olmaz da değil. Eğer ödevimizi layıkıyla yaparsak, hedeflere ulaşabileceğimizi düşünüyoruz" diye konuştu.

Ertaş, 30 Aralık 2012'de yeni Sermaye Piyasası Kanunu'nun yürürlüğe girdiğini anımsatarak, yeni kanunun 1 yıl içinde tüm sermaye Piyasası Mevzuatı yenilenmesini emrettiğini aktardı.

Bunun üzerine 67 tane düzenleme yaptıklarını dile getiren Ertaş, şu anda gerek kanun gerekse ikinci düzenleme olarak dünyanın en yeni sermaye piyasası mevzuatının Türkiye'de bulunduğunu açıkladı.

Bunu yaparken bazı temel noktadan yola çıktıklarını ifade eden Ertaş, "Birincisi İstanbul küresel finans merkezi olacak. İkincisi AB direktiflerini esas almak suretiyle düzenlemelerimizi uluslararası normlarla aynı noktaya taşımak. Üçüncüsü, yatırım olanaklarını koruma noktasında en ileri noktayı yakalamak. Türkiye artık sermaye piyasalarıyla büyümeli. Şirketlerimize alternatif finansman kaynakları araçlarını düzenledik" ifadelerini kullandı.

SPK Başkanı Ertaş, Türkiye'nin son yıllarda tüketimi çok benimseyen bir ülke olduğuna işaret ederek, Türkiye'nin, genç bir nüfusa sahip olduğunu, tüketim iştahının her geçen gün arttığını ve teknolojik erişimin kolaylaşmasının da tüketim iştahını kabarttığını anlattı.

Ertaş, Türkiye'nin yatırım ve büyüme ihtiyacı olan bir ülke olduğunu belirterek, geçen yıl Avrupa'nın en fazla büyüyen ülkesi konumunda bulunduğunu ancak yüzde 4,1'i yeterli bulmadıklarını, Türkiye'nin yüzde 5 ve üzerinde büyüyebilmesi gerektiğini söyledi.

"Kapsamlı bir eylem planı üzerinde çalışıyoruz"

Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda (EKK) tasarruf oranının artırılmasıyla ilgili yakın tarihte açıklayacakları, kapsamlı eylem planı üzerinde çalışmalar yürüttüklerini bildiren Ertaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İpucu vermek gerekirse, birincisi BES'te Türkiye çok kapsamlı bir reform yaptı. Çok cömert bir kamu teşvikiyle sistemi teşvik eder noktaya getirdi. Biz bir şeyi eksik yaptık gibi geliyor. 1. sistemden 3. sisteme geçtik. Ama sistemin 2. ayağını hayatı geçirmedik. İnşallah önümüzdeki dönemde de 2. ayakla ilgili çalışma hayatına katılan herkes mutlaka BES'e katılmalı. Böylece yıllık 700-800 bin kişinin daha sosyal güvenlik adıyla ya da ikinci emeklilikle Türkiye ile buluşturulması demek.

Bu, Türkiye'nin sermaye piyasaları açısından şu anda gündemde olan konularından biri. Yasal düzenleme gerekiyor ama genel bir konsensüs sağlanmış durumda. Ama yeterli değil. Türkiye'de şirketleri halka açılmaya teşvik etmemiz gerekiyor. Çaba sarf ediyoruz ama belli bir noktaya kadar geliyoruz. Son yıllarda özellikle küresel krizle birlikte hem Avrupa'da hem Amerika'da hem de Japonya'da faiz oranları adeta yüzde 0'lara kadar çekildi. Bu, şirketleri halka açılmaktan uzaklaştırdı, borçla finansmana yönlendirdi. Sadece bizde değil dış dünyada da böyleydi."

Türkiye'de ise seçimlerden sonra yeni yeni canlanmanın başladığını dile getiren Ertaş, canlanmanın teşviklerle de desteklenmesi gerektiğini söyledi.

Ertaş, konuyla ilgili "halka açılmayı", "ikinci temettü dağıtmayı" teşvik eden, "öz kaynaklarını güçlendiren" ve "halka açılan şirketlere teşvik getiren" bir düzenleme üzerinde çalıştıklarını açıkladı.

Türk firmalarının kendini bugünden yeni yapıya uyarlaması gerektiğini vurgulayan Ertaş, bu dönüşümün gerçekleştirilmesi halinde Türkiye'nin 2023 hedeflerine sermaye piyasalarıyla ulaşacağı öngörüsünde bulundu.

Bu düzenleme için kanun değişikliği gerektiğini dile getiren Ertaş, çeşitli alternatifler hazırladıklarını, yasal taslakların da hazırlanıp parlamentoya gönderileceğini ifade etti.

"Düzenleme olarak eksiklik yok"

Vahdettin Ertaş, bugün sermaye piyasası mevzuatında yurt dışında olup da Türkiye'de olmayan hiç bir enstrüman bulunmadığının altını çizerek, ancak bunun kullanımıyla ilgili bazı eksikliklerin olduğunu söyledi.

Bunun çeşitli nedenleri olduğuna dikkati çeken Ertaş, "Tasarruf oranlarımız düşük. Kurumsal yatırımcılarımız yeterince gelişmiş değil. Ancak son dönemde olumlu gelişmeleri de gözardı edemeyiz. Yaklaşık 18 milyar dolarlık kamunun ve özel sektörün sukuk ihracı oldu. Teminatlı, ipotekli, varlığa dayalı menkul kıymetler gibi yeni düzenlemelerimiz de uygulamalarını görüyoruz. Düzenleme olarak eksiklik yok ama uygulama ve yatırımcı algısında katetmemiz gereken mesafe var" değerlendirmesinde bulundu.

Ertaş, bu küresel krizi en hafif atlatan ülkelerden birinin Türkiye olduğunu vurgulayarak, "Hiçbir bankamız, aracı kurumumuz batmadı. Ancak küresel kriz piyasalarda dalgalandırmayı çok artırdı. Dolayısıyla yatırımcıları bu piyasalardan biraz uzaklaştırdı. Daha çok sabit enstrümanlara yönlendirdi. Ama küresel kriz artık yavaş yavaş sonlanıyor. Piyasalar gerek faiz gerek endeksler bazında daha stabil bir ortama girdi. Geçmişte kalan tereddütlerin de giderek azaldığını göreceğiz" diye konuştu.

"SPK'nın temel politikasının ceza vermek değil"

Vahdettin Ertaş, SPK'nın hem düzenleme hem de denetim fonksiyonu olduğunu belirterek, aktörlerin bu düzenlemelere uygun hareket etmesi gerektiğini söyledi.

Ertaş, halka açık şirketlerin yatırımcılarını yanlış, eksik bilgilendirmeden, basiretli dürüst tüccarlar olarak faaliyetlerini sürdürmesi gerektiğini, zaman zaman eksiklik gördükleri konularda müdahalede bulunduklarını anlattı.

SPK Başkanı Ertaş, şunları kaydetti:

"SPK'nın temel politikasının ceza vermek değil ancak mecbur kaldığımız zamanlarda da bu yetkimizi kullanmaktan imtina etmiyoruz. Tüm aktörler kendilerine çizilen hukuk çerçevesinde işlem yaparsa biz de ceza veren değil, teşvik eden bir kurum olmayı arzu ediyoruz. Gerek teknolojik alt yapı gerek insan kalitesi ve sayısı açısından ciddi gelişmeler kaydettik. Bugün işlemlerin gerçekleştiği veya bir iki hafta öncesindeki yanlışlıkları tespit edip yaptırıma bağlıyoruz. Bu da kurumsal kapasitemizin artırılmasının bir sonucu.

Yeni kanunla birlikte idari para cezalarının limiti artırıldı. Gerektiğinde bu yetkimizi kullanıyoruz. Ceza davalarıyla ilgili ise hem Ankara'da hem İstanbul'da sermaye piyasası suçlarıyla ilgili artık belli mahkemeler bu konuyla görevlendirildi. Eski davalar eski mahkemelerinde görülmeye devam ediyor. Dolayısıyla mahkemelerdeki uzmanlığın artmasıyla ceza davalarının kısa sürede neticelenmesi, cezaların caydırıcılık etkisini daha da artıracaktır."

- İstanbul

Kaynak: AA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement