25 Gün Sonra Nihayet! - Son Dakika
Güncel

25 Gün Sonra Nihayet!

25 Gün Sonra Nihayet!

Şanlıurfa'da 25 gündür yardımın dışında savaşın sonlanmasına yönelik bir şey yapmayan STK'lardan nihayet ses çıktı.

10.10.2014 11:51  Güncelleme: 10:14
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Kobani 25 günden bu yana Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) yoğun saldırıları altında. Yüz binlerce insan katliam endişesiyle göç edip dilenci konumuna düşerken, yüzlercesi de savaş sebebiyle yaşamını yitirdi. HDP ve DBP'liler her gün sınırda eylem yapıp, Türkiye'nin IŞİD'e destek olduğu yönündeki iddialara dayanarak, Kobani'deki saldırılara müdahale edilmesini istedi. IŞİD ilerledikçe sınırdaki protesto gösterileri de şiddete dönüşüp ülke geneline yayıldı. Onlarca kentte yapılan eylemler sonucu 23 kişi hayatını kaybetti, onlarca hastane, okul ve çeşitli kamu kurumları ile yüzlerce iş yeri ve araç yakılıp yağma edildi. Madalyonun diğer yüzündeki siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları ise bugüne kadar sadece yardım seferberliğine katılıp, IŞİD'i kınayan herhangi bir açıklamanın veya savaşın durmasına yönelik bir girişimin içerisinde olmadı.

STK'LAR KAOSA KARŞI DUYARLILIK ÇAĞRISI YAPTI


Doğu ve Güneydoğu illerinde IŞİD'in Kobani'ye karşı başlattığı saldırılar yüzünden çıkan çatışmalardan dolayı açıklama yapan Urfa'daki STK'lar, barış sürecinin kaosa kurban gitmemesine dikkat çekti.

Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) Kobani'ye yönelik saldırıları sonucu Türkiye'nin çeşitli kentlerinde başlayan çatışmalarda şu ana kadar 23 kişi hayatını kaybetti ve bazı illerde sokağa çıkma yasağı hala devam ediyor. Yaşanan bu gergin ortamda sağduyu çağrısı yapan Şanlıurfa İnsani Yardım Platformu'na bağlı sivil toplum kuruluşları herkesi duyarlı olmaya çağırdı. Ahmet Bahçıvan İş Merkezi önünde bir araya gelen sendikalar adına basın açıklaması Osman Gerem, Murat Müjdeci ve Abdullah Göçmez yaptı. Yapılan açıklamada, "Son günlerde IŞİD'in Kobani'ye saldırısını bahane ederek kendi ülkesini Kobani'ye çevirmeye çalışanlara sesleniyoruz. Bizler sivil toplum örgütlerinin temsilcileri olarak, insanların rengine, diline, ırkına göre hiç bir ayrım yapmadan, insan erdemliliğini ve onurunu esas alarak bu basın açıklamasını yapıyoruz. Bu topraklarda yaşayan kıymetli Türk, Kürt ve Arap kardeşlerimiz; IŞİD terörüne karşı sağduyulu her vatandaşın tepki göstermesi doğal ve demokratik bir haktır. Nitekim bizlerde bu meydanlarda Rojava, Filistin, Mısır, Arakan ve Suriye için basın açıklamaları ve yürüyüşler yaptık. Ancak gençleri sokaklara salıp, yakıp yıkarak, insanların canına kast ederek gasp ve talan ederek tepki göstermenin asla kabul edilemez insanlık dışı bir yöntem olarak görüyoruz. Hiçbir gerekçe bu eylemleri masum gösteremez" denildi.

'SALDIRILARI KINIYORUZ'

Türkiye'nin çok önemli bir dönemden geçtiğinin vurgulandığı açıklamada, hayatını kaybedenler rahmetle anıldı. Açıklamada, "Ülkemizin içerisinde bulunduğu bu hassas dönemde bazı siyasi parti yöneticilerinin ülkeyi kaosa sürükleyen açıklamaları halkı sokağa dökme çağrıları, genelde ülke çapında özelde doğu ve güneydoğuda kaos ve savaştan başka bir şey getirmemiştir. Yapılan bu anarşist saldırıları insani ve İslami vazifemiz olarak kabul edilmez buluyor ve şiddetle kınıyoruz. Bazı siyasi partiler bu tavrıyla, yılların emeği ile oluşan çözüm sürecine suikast düzenleyerek kendi siyasi geleceğini intihara sürüklemiştir. Bizler; Kürtler adına kendini karar mercii sananların, kendi coğrafyasında kaos ve anarşi oluşturmasını İslam adına hareket ettiğini söyleyen İŞİD'in Ortadoğu coğrafyasındaki tavrından çok farklı bulmuyoruz. Daha önce Kobani'de mazlum halka yapılan IŞİD zulmünü kınayan biz Urfa STK'lar Platformu olarak bugün Türkiye'de halka esnafa okullarımıza camilerimize ve hususen İslami STK merkezlerine ve üyelerine yapılan menfur saldırıları, şiddetle kınıyor ve bu saldırılar neticesinde yaşamını kaybeden masum kardeşlerimize Allahtan rahmet diliyoruz" diye ifade edildi.

BARIŞ SÜRECİ

"Kimsenin barış sürecini kesintiye uğratma ve başkalarının çocuklarının ölümü üzerinde siyasi rant sağlamaya hakkı yoktur" denilen açıklamada şunlar kaydedildi:"Bu süreçte sağduyumuzu korumaya devam etme gayreti içerisinde olacağımızı ve halkımızın da aynı sağduyuyu göstereceğine inandığımızı ifade etmek istiyoruz. Ancak çok iyi bilinmelidir ki içimizdeki barış ve kardeşlik arzusu ne kadar güçlüyse, haksızlığa ve zulme karşı durma irademizde o kadar güçlü olacaktır.

Vandalizm'le anarşizmle bir yere ulaşacağını sananlar iyi bilsinler ki otobüs yakmakla marketlere saldırmakla sivil halka zarar vermekle Kobani'yi kurtaramayız. Ancak ve ancak kendi geleceğimize zarar verebiliriz. İşte sonuç ortada; Her yer karanlık, her yer kargaşa, oyun içinde oyun, yeni figüranlar Kürtler, ağıtlar ise Kürtçe yakılıyor. Allah aşkına bunun neresi destek kime ve neye karşı direniş dünya tarihinde kendi halkına karşı hiçbir direniş başarıya ulaşmamıştır. Akan kardeş kanının durdurulması adına başlatılan barış görüşmelerini kendileri için fırsata çevirmeye çalışan vandallara karşı hükümetin ve kolluk kuvvetlerinin gerekli hassasiyeti göstermelerini ve ülkeyi kaosa çevirecek girişimlere de fırsat vermemesini bekliyoruz." Yapılan açıklamanın ardından grup sessizce dağıldı.

KAYA: YAKIP YIKARAK BİR YERE VARILMAZ

Şanlıurfa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaya, IŞİD'in Kobani'ye saldırıları gerekçesiyle yapılan gösterilerle ilgili sağduyu çağrısında bulundu. Türkiye'nin Kobani halkına ilk günden itibaren kucak açtığını hatırlatan Başkan Kaya, ülkeyi yakıp yıkmakla bir yere varılamayacağını belirtti. Başkan Kaya, "Hükümetimiz, belediyelerimiz ve yöre halkımız olayların yaşandığı ilk günden beri bütün imkanlarını seferber ederek Kobani halkına gerekli yardımları yapmıştır. Gerek ilimizde gerekse çevre illerden yapılan yardımlar itinalı bir şekilde Kobanilili misafirlerimize iletilmiştir. Kobani halkını bağrına basan ülkemiz onları yalnız bırakmamıştır. Suruç ilçemizde vatandaşlarımız Kobanili misafirlerimize evlerini ve köylerini açarak misafir etmiştir. Ülkedeki kamu mallarına, vatandaşların mallarına zarar vererek, kırarak dökerek bir yere varılmaz. Çözüm sürecinin sekteye uğramaması için birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmeli ve sürece destek olmalıyız. Ortadoğu'da bir istikrar adası olan ülkemizin de bu oyuna gelmemesi için lütfen bu konuda biraz daha sağduyulu davranalım" şeklinde konuştu.

COŞKUN: GÜN BİRLİK VE BERABERLİK GÜNÜDÜR

Türkiye'nin gündemine düşen Kobani'ye yönelik çatışmalarla ilgili bir açıklama yapan Memur-Sen Şanlıurfa İl Temsilcisi İbrahim Coşkun, yaşananları teessürle izlediklerini söyledi. Coşkun, "Kobani ile dayanışma bahanesiyle ülkemizde 1990'lı yılları aratmayan kapsamlı şiddet eylemlerinin başlatılmasına yönelik çabaları teessürle izliyor, milletimizin bir daha bu oyuna gelmeyeceğine inanıyoruz.Halkın malına ve canına kast ederek Kobani'ye destek olunamaz, IŞİD'in ürettiği vahşet sona erdirilemez. Kinin, nefretin, acımasızlığın kol gezdiği bir ortam oluşturmak hedefiyle sokak eylemlerine tevessül edilmesi, Kobani'de bitirilmesi gereken IŞİD zulmünü daha da artırmak dışında bir sonuç doğurmaz" dedi.

ORTAK YAŞAM MERKEZİ

"Hayata geçirilmek istenen şiddet ortamı, puslu havadan rant devşirmekte mahir emperyalist ülkelerin işine yarar" diyen Coşkun, "Milletimiz, Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Alevi ve Sünni'siyle, genciyle, yaşlısıyla sadece Türkiye'ye değil bütün bölgeye pozitif katkı sağlayacak çözüm sürecine destek olurken, sürecin zeminine mayın döşemek mahiyetindeki bütün söylem ve eylemler kardeşlik hukukunu sabote etme girişimi olarak değerlendirilecektir.İnanıyoruz ki son günlerde yaşanan olumsuz tavırlara ve devam eden şiddet ortamı çabalarına rağmen bu coğrafyayı huzur içinde ve ortak yaşam merkezi haline getiren birliğimiz, beraberliğimiz, kardeşliğimiz galip gelecek, ülkemizin ve milletimizin geleceği için sabır ve sağduyu hakim olacaktır. Türk'ü Kürt'ten, Laz'ı Çerkez'den, Alevi'yi Sünni'den ayırarak milletimizi bir birine düşürmek isteyenlerin oyunlarını bozacağız. Tek ses ve tek yürek olarak heveslerini kursaklarında bırakacağız" diye konuştu.

Bu kapsamda millete sağduyu düştüğünü belirten Coşkun, devletin ise şiddet ortamı çabalarını bertaraf etmek, milletin buna dair kaygılarını gidermek, bütün toplumu kucaklayan, ülkenin huzur ve barış ortamını devam ettirecek dili hakim kılarak,barış dilini daha fazla kullanarak tüm toplumu kucaklayarak gereken tedbirleri gecikmeksizin almak olduğunu ifade etti.

'KİMSE KARDEŞLİĞİMİZİ BOZAMAZ'

Türkiye'nin yapmış olduğu insani yardımlara değinen Coşkun şunları kaydetti: Devleti ve milletiyle Ortadoğu'nun mazlumlarına yardım eli uzatmaktan yorulmayan ve bunu varlık sebebi sayan Türkiye, yanı başındaki IŞİD terörünün mağdur ettiği Kobani halkı dahil herkese insani yardımlarını artırarak devam ettirirken tezgahlanmak istenen bu oyunun nihai hedefinin bizim birlik, beraberliğimiz ve kardeşliğimiz olduğu tartışmasızdır. Bu sebeple bölgenin en güçlü ülkesi ve küresel aktörü konumundaki Türkiye'nin gücünü kırmaya, mazlumlara olan ilgisini dağıtmaya yönelik bu oyunu da birlik, beraberlik ve kardeşliğimizle bozacağımızdan zerre şüphe duymuyoruz. Ferasetine her zaman güvendiğimiz milletimiz ve varlığıyla düşmanları için tehdit, mazlumlar için güven merkezi devletimiz Kobanili mazlumlar üzerinden yürütülen provokasyonları elbirliğiyle bertaraf edecek, sağduyusuyla da tırmandırılmak istenen şiddet ateşini söndürecektir. Şanlıurfa Memur-Sen ailesi olarak bir kez daha milletimizi sağduyuya davet ediyor, Kobani'de IŞID'in, Suriye'de Esed'in zulmünün son bulması ve mazlumlara destek olunması çabalarını destekliyoruz. Rabbimden isteğimiz bu ateşin üzerine bir su serpip bir an önce tüm halkların zulüm altından kurtulup huzurlu bir ortama kavuşmasıdır."

MÜSİAD PROVOKASYON UYARISI YAPTI

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Şanlıurfa Şube Başkanı Abdurrahman Yetkin, IŞİD'in Kobani'ye yönelik saldırılarını kınamak ve uluslararası toplumu harekete geçirmek için başlatılan gösterilerin şiddet eylemlerine dönüşmesi üzerine MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak'ın yapmış olduğu yazılı bir açıklamayı Şanlıurfa kamuoyuyla paylaşmak istediklerini belirtti."Ülkemizde son günlerde oluşturulmaya çalışılan şiddet ortamı ve beraberinde getirdiği sokağa çıkma yasaklarını büyük bir kaygı ile takip etmekteyiz. Her zaman en büyük destekçisi olduğumuzu belirttiğimiz çözüm sürecini baltalayacak her türlü söylem ve eylemlerden kaçınılması gereken bir ortamda Kobani'de yaşanan, bizlerin de büyük bir üzüntü ve kaygıyla takip ettiği IŞİD terörünü gerekçe göstererek şehirlerimizde ölümlere varacak kadar şiddet içeren tepkileri demokratik haklar ile bağdaştıramadığımızı belirtmek isteriz. 'Büyük barış projesi' olarak tanımladığımız 'çözüm süreci' arifesinde bu olayların meydana gelmesini manidar bulduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Hak ararken hakka girmenin son derece yanlış olduğunu, masum insanların öldürülmesi, kamu mallarının yakılması, emniyet güçlerine silahlı, taşlı, sopalı saldırılarda bulunulmasının hiçbir haklı gerekçesi ve tutar yanı olmamakla birlikte, bu tür şiddet eylemlerinin problemlerinin çözümüne katkıda bulunmadığı da aşikârdır. Hak hiçbir zaman şiddet ile talep edilemez.

Uluslararası arenanın hukukun belirlediği evrensel gerekçelerle birlikte müdahil olduğu bir ortamda, Türkiye'yi haksız gerekçelerle hiçbir kimsenin ve hiçbir grubun her türlü provokasyona açık hale getirmeye hakkı yoktur. Bununla birlikte gruplar üzerinde söz sahibi olan kanaat önderlerini; sağduyuya, aklıselim olmaya ve her türlü provokasyona yol açacak söylem ve fiillerden kaçınmaya davet ediyor, Kardeşliğin sürekliliğini tesis edecek 'çözüm sürecini' baltalayacak her türlü oluşumun da MÜSİAD olarak karşısında yer alacağımızı belirtmek istiyoruz."

Başkan Yetkin, aynı duygu ve düşüncelerle halkımızı sağduyulu davranmaya davet ediyor,güçlü devlet ve aziz milletimizin bir kez daha bu oyunlara gelmeyeceğini belirtiyor,kamuoyuna saygılarımızla sunuyoruz.

MECLİS BAŞKANI İLETMİŞ DE SAĞDUYU ÇAĞRISI YAPTI

Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası (ŞUTSO) Meclis Başkanı İbrahim İletmiş çeşitli illerde IŞİD saldırıları sonrası yaşanan şiddet olaylarının bir an önce sonlandırılması gerektiğini belirterek tüm vatandaşları sağduyuya davet etti.

Başkan İletmiş konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, Kobani'de yaşanan çatışmalara Türkiye'nin müdahale etmediği gerekçesiyle başlayan protestoların ve sokak olaylarının bir an önce sona erdirilmesi ve barış sürecini bozmaya çalışanlara fırsat verilmemesi gerektiğini belirtti. İletmiş değerlendirmesine şöyle devam etti: "Halkımızın sağduyulu davranması ve güvenlik kuvvetlerimize güven duyması en önemli adımlarımız olacaktır. Provokatif eylemlerin kimseye fayda sağlamayacağını, şiddetin hiçbir zaman çözüm getirmeyeceğini bilmeliyiz. Vatandaşlarımız provokasyonlara alet olmamalıdır. Birlik ve beraberliğimizi bozacak, düzenimizi sarsacak eylemlerden uzak durmalıyız. Tüm vatandaşlarımızı birlik ve beraberliğimizi koruyarak sağduyulu davranmaya davet ediyorum" dedi.

KARATAŞ: BİRLİKTE YAŞAM TEORİSİ ÇÖKÜYOR MU?

Toplumsal Uzlaşı ve Barış Derneği (TUB-DER) Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Karataş AK Parti Hükümetinin izlediği yanlış dış politika nedeniyle çözüm sürecinin ve dolayısıyla birlikte yaşama duygusunun zedelendiğini ifade etti.

Türkiye'de bugüne kadar görülmemiş bir bilgi kirliliğiyle karşı karşıya olduğumuzu ifade eden Kenan Karataş konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi.

"Başta hükümet yetkililerinin açıklamaları olmak üzere,yerel,ulusal ve uluslararası basın kuruluşlarının Kobani kuşatmasına,can kayıplarına ve Türkiye geneline sıçrayan protesto eylemlerine yönelik yanlış ve farklı haber sunmaları vatandaşlar arasında güvensizliğe ve tedirginliğe yol açmaya başlamıştır.Tarafsızlık ilkesiyle hareket edemeyen bazı basın kuruluşlarının ve konuya ilişkin uzmanların yaptıkları açıklamalarla taraflar galeyana getirilmiştir.Oysa bu gibi bilgi kaosu yaşanan durumlarda basının yapması gereken halkları sağduyuya davet edip barışçıl yaklaşımda bulunmak olmalıydı"

'EYLEMLER AMACIN DIŞINA ÇIKTI'

Protesto eylemlerinin Türkiye geneline yayılmasında ve eylemcilerin şiddete yönelmesinde basının ve sosyal paylaşım kullanıcılarının bilinçsiz hareket etmesinin büyük etkisi olduğunu vurgulayan Karataş, protesto, hak arama ve eylem gibi fiillerin demokratik anayasal haklar arasında olduğunu ama eylemlerin halka ve kamu mallarına yönelerek amacının dışına çıkmasının da kabul edilir bir yanı olmadığını da ifade etti.

DEMİRTAŞ'IN KONUŞMASI

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın dünkü konuşmalarını olumlu ve barışçıl gördüğünü ifade eden Başkan Karataş, Kürt halkının Demirtaş'ın söylemlerine kulak asması gerektiğini söyledi.Karataş konuşmasının devamında şunları kaydetti: "Demirtaş'ı yürekten kutluyorum.Yerinde,olumlu ve barışçıl söylemler de bulunarak uluslararası bir komplonun içinde bulunduğumuzu izah etmiştir.Türkiye halklarının anayasal hakkını kullanarak eylemlerde bulunduğunu ama bu eylemlerin şiddete yönelik olmaması gerektiğinin altını çizmiştir. Şayet halklar arasında kin ve nefret duyguları sabit hale gelecek olursa inanın bana Kürt sorununu ne çözüm süreci ne de demokratik açılım çözemez ve birlikte yaşama duygusu hayal olur. Böyle bir sonuçla karşılaşmamak için gerek STK'ların gerekse derneklerin, akil insanların yani aklınıza gelebilecek tüm örgütlerin, kuruluşların sağduyu çağrısında bulunmaları ve kardeşlik duygularını yeniden filizlendirecek yaklaşımlar sergilemeleri gerekmektedir. Allah Kobanili Kürt kardeşlerimizin yanında olsun onurlu direnişlerini saygıyla selamlıyorum."
EĞİTİM-SEN: SESSİZLİK SAF TUTMAKTIR

IŞİD'ın Kobani'ye yönelik saldırısına bir tepki de Eğitim-Sen Şanlıurfa Şubesi'nden geldi. Hükümetin IŞİD'e yönelik tutumunu eleştiren KESK Dönem Sözcüsü Mehmet Keklik, savaşta sadece insanların değil, insanlığın da öldüğünü söyledi.

Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) Kobani'ye karşı başlattığı saldırılar 26. gününe girdi. Yaşanan çatışmalarda yüzlerce insan hayatını kaybederken, binlerce insan da evini terk etmek zorunda kaldı. IŞID'in bu saldırılarına yönelik tepkiler Türkiye'nin çeşitli illerinde yapılan gösterilerle protesto edilmeye devam ediyor. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Şanlıurfa Şubesi'nin düzenlediği gösteride IŞİD'in saldırıları kınandı. Eğitim-Sen Şanlıurfa Şubesi önünde bir araya gelen grup buradan yürüyerek ve slogan atarak Ahmet Bahçıvan İş Merkezi önüne geldi. Burada grup adına basın açıklaması yapan KESK Dönem Sözcüsü Mehmet Keklik, IŞİD'in saldırılarında binlerce insanın katledildiğini ve binlerce insanın yerinden edildiğini söyledi. Keklik, "Uluslararası emperyalist güçlerin Ortadoğu'ya ilişkin planlarının maşası olarak devreye soktukları IŞİD başta Irak ve Suriye olmak gittiği topraklara ölüm saçmaya devam ediyor. Bugün IŞİD denilen çete Kürt, Türkmen, Ezidi, Arap, Alevi, binlerce insanı katlediyor, alanlarından koparıyor, insana yakışır bir yaşam hakkını ellerinden alıyor.

Emperyalizmin hegemonya savaşının parçası olarak gelişen 'Yeni Ortadoğu'yu dizayn etme sürecinde öne çıkan Irak ve Suriye'de iç savaş, emperyalist güdümlü çete IŞİD tarafından kanlı bir katliama dönüşmüştür.

'IŞİD İNSANLIĞIN ORTAK DEĞERLERİNE SALDIRIYOR'

"Kobani bugün ateş altındadır" diyen Keklik,"IŞİD çeteleri günlerdir ağır silahlarla saldırdığı, mahallerine kadar girdiği Kobani'de yeni bir soykırıma yapmaya hazırlanmaktadır. Bugün Kobani'de Kürt halkıyla beraber bütün halklar ve tüm insanlık yaşam ve onur mücadelesiyle karşıyadır. İlkel anlayışı dışında kalan herkesi acımasızca katleden IŞİD, insanlığın ortak değerlerine, yaşam hakkına, kadının özgürleşmesine, yaşam hakkına kendi geleceğini belirleme iradesine saldırmaktadır. Kobani halkı bu katliamlara ve bu barbar çeteye tam 24 gündür sürdürdüğü bu insanlık direnişine tüm insanlığı çağırmaktadır. Türkiye emekçileri, demokrasi güçleri ve halkları bu çağrıya kulak vermiş, tüm illerde insanlık direnişini büyütmek için sokağa çıkmıştır. Kendinden olmayana, iktidarına biat etmeyene her türlü baskı ve şiddeti reva gören AKP'nin 'ileri demokrasi' anlayışı; savaşa, ölüm çetelere ve işbirlikçilerine karşı sokağa çıkan halka yönelik devlet şiddetine dönüşmüştür. Bir kaç gün içinde onlarca yurttaşımızı militarist güçleri ve devreye soktuğu paramiliter güçlerin saldırıları sonucu yaşamını kaybetmiş, yüzlercesi yaralanmıştır" diye konuştu.

'HERKESİ MÜCADELEYİ BÜYÜTMEYE ÇAĞIRIYORUZ'

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu olarak çarşamba ve perşembe günü grev yaptıklarını dile getiren Keklik, sözlerini şöyle tamamladı: "Bir savaşta sadece insanlar ölmez, insanlık da ölür. Sessizlik saf tutmaktır, bizim safımız insanlıktır ilkesinden hareketle, tüm emek örgütlerini, demokrasi güçlerini, emekçileri ve tüm yurttaşlarımızı özgür, demokratik ve barış içinde bir geleceği bugünden kurmak mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz." Basın açıklamasının ardından beş dakikalık oturma eylemi yapan grup sessizce dağıldı.
(Kaynak: Gazeteipekyol)

Kaynak: Temsilci

Son Dakika Güncel 25 Gün Sonra Nihayet! - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement