245 Yıl Sonra "Barış" İçin Geldi - Son Dakika
Yerel

245 Yıl Sonra "Barış" İçin Geldi

7 Temmuz 1770 günü Türk denizcilik tarihinin en ağır yenilgilerinden birine sahne olan Çeşme, ilginç bir konuğu ağırladı.

11.01.2015 11:14
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

TOLGA ALBAY - Türk denizcilik tarihinin en önemli felaketlerinden olan Çeşme Deniz Savaşı'nda Osmanlı donanmasına ağır kayıplar verdiren Rus kuvvetlerinin komutanı Fyodor Orlov'un 11'inci kuşaktan torunu olan Nicolas Orlov, 245 yıl sonra atalarının savaştığı denizi görmek için Çeşme'ye geldi. Savaştan bu yana Orlov Ailesi'nden gelen ilk kişi olduğu tahmin edilen Nicolas Orlov, Çeşme'nin Türk - Rus ilişkilerinin geleceği için çok önemli rol üstleneceğine inandığını söyledi.

Rus Çariçesi II. Katerina'nın sıcak denizlere açılma politikası kapsamında Akdeniz'e gönderdiği Rus Filosu, 7 Temmuz 1770 günü Çeşme ve Sakız arasındaki bölgede Osmanlı donanmasına ait gemilerle savaşa girdi. Aleksi Orlov'un komuta ettiği filo, Çeşme Limanı'na demirleyen Osmanlı donanmasına ağır kayıplar verdirdi. Rus donanmasının en önemli zaferleri arasında gösterilen savaş sonrası Rusya'da Çeşme adıyla çok sayıda anıt ve eser yaptırıldı.

Savaşta Rus filosunun kara gücünü komuta eden ve filo komutanı Aleksi Orlov'un kardeşi olan Fyodor Orlov'un 11. kuşaktan torunu olan Nicolas Orlov, 245'inci yılında savaşın yaşandığı denizi görmek üzere Çeşme'ye geldi.

Rusya'nın halen en etkili aileleri arasında gösterilen Orlov Ailesi'ni temsil eden, özellikle denizcilik sektöründe önemli yatırımları bulunan ve aynı zamanda St. Petersburg Denizcilik Asamblesi'nin başkanlığını yürüten Orlov'a Çeşme programında Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Emekli Oramiral Metin Ataç, Emekli Koramiral Işık Biren ve Türkiye Sualtı Tarih Araştırmaları Vakfı (TINA) Başkanı Oğuz Aydemir eşlik etti.

Çeşme Müzesi içinde yer alan ve Aydemir tarafından açılan Osmanlı Rus Savaşı Sergi Holü'nü gezerek bilgi alan Orlov, Çeşme Kalesi'nden savaşın yaşandığı Çeşme kıyıları ile Sakız Adası arasındaki bölgeyi seyretti. Aydemir'in koleksiyonunda bulunan Filo Komutanı Aleksi Orlov'un savaş öncesi tuttuğu günlükleri içeren belgeleri inceleyen Nicolas Orlov,  AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Nicolas Orlov, tarihte imparatorluklar arasındaki güç mücadelelerinin bu tip savaşlarla sonuçlandığını, o dönemde bunlar bir zafer olarak görünse de 1. Dünya Savaşı sonrası iki imparatorluğun da tarihe karıştığına dikkati çekti.

Savaşta kara birliklerini komuta eden Fyodor Orlov'un 11. kuşaktan torunu olduğunu, filo komutanı olan Aleksi Orlov'un ise soyunun devam etmediğini ifade eden Orlov, savaş sonrası Çeşme'ye Orlov Ailesi'nden kimsenin gelip gelmediğinin net olarak bilinmediğini ancak Rusya'daki devrim sonrası Çeşme'yi ziyaret eden ilk Orlov'un kendisi olduğunu belirtti.

Çeşme Savaşı'nın Rusya için tarihi sonuçlar getirdiğini, bu savaşın ülkesinde herkes tarafından bilindiğini anlatan Orlov, ancak iki ülke arasında artık savaşların geride kaldığını, iki milletin birbirine dost olması gereken günlerin yaşandığını ifade etti.

Çeşme ilçesinin de bu savaş kapsamında belli bir tanınırlığının olduğunu söyleyen Orlov, savaşın 250. yılı için özel etkinlikler düzenlemeyi planladıklarını ifade etti.

"250'inci yıla özel etkinliklerle girelim"

Orlov, bu kapsamda Çeşme'de Türk Rus Dostluk Parkı ve Müzesi oluşturmak istediklerini, ilçenin Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç ile bu konudaki mutabakata vardıklarını belirterek, şöyle konuştu:

"Çeşme'nin daha iyi tanıtılması için çeşitli etkinlikler düzenlememiz gerekiyor. Türk ve Rus halklarının ve kültürlerinin yakınlaşması için Çeşme çok önemlidir. Günümüzde Rusya-Türkiye ilişkileri yüksek düzeydedir. Şu anda ilişkileri daha üst seviyeye ulaştırmak için iyi koşullar oluşmuş durumdadır. Artık bu bir gerekliliktir. Çünkü savaşmaktansa ticaret yapmak daha iyidir. Çeşme Belediye Başkanı Dalgıç ile Dostluk Park'ının oluşturulması konusunda mutabakata vardık. Bu parkın içinde Çeşme Savaşını anlatan müze kısmının oluşturulması, Osmanlı ve Rus denizcilerin anısına anıt heykeller yapılmasını planlıyoruz. Burası turistlerin ziyaret edeceği, zaman geçireceği, bilgileneceği çok güzel bir park olsun istiyoruz. Bu parkın yapımını biz üstleneceğiz. 5 yıl sonra Çeşme Savaşı'nın 250'inci yılına gireceğiz. Düşünceme göre, bu savaşı 250'inci yıldönümünü iki ülkenin donanmalarının yapacağı bir geçit ile anmalıyız."

Orlov, savaş sırasında batan Osmanlı kalyonu Burc-u Zafer ile Rus kalyonu Evstafii'nin halen kıyıya yakın mesafede deniz dibinde bulunduğuna da dikkati çekerek, bu gemilere yönelik su altı arkeloji çalışması yapılması için de araştırma gemisi temin edebileceklerini söyledi.

Konuyla ilgili Türk üniversiteleriyle birlikte bir çalışma yapılması için izin başvurularında bulunduğunu kaydeden Orlov, izin alır almaz çalışmaya başlamak istediklerini aktardı.

"Vana Türkiye'nin elinde"

Çeşme'nin Rusya'da bilinmesine rağmen çok az sayıda Rus turistin ilçeyi tercih ettiği, gelecekte yatırımcı ve turistlerin ilçeyi tercih edip etmeyeceğiyle ilgili bir soru üzerine ise Orlov, Çeşme'de kurulacak dostluk anıtının iki ülke ilişkilerine ivme kazandıracağını, ön yargıları yıkacağını ve kendisi gibi bir çok yatırımcıyı bu bölgeye çekeceğini ifade etti.

"Parkın oluşturulması sonrasında çok sayıda Rus turistin Çeşme'yi ziyaret edeceğinden eminim. Burada çok para bırakacaklarından eminim" diyen Orlov, iki ülke arasındaki ilişkilerin giderek artmasının da bu hedefleri destekleyeceğine işaret etti.

Orlov, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin daha da geliştirilmesi ve güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. İki ülke yönetimi ve insanların gelişim yönünde irade beyan etmesi önemlidir. İstenildikten sonra neden olmasın. Bugün Rusya ve Türkiye ilişkilerinin gelişimi Türkiye'ye bağlıdır. İki ülke cumhurbaşkanlarının görüşmesinin ardından Rusya ve Türkiye'nin yakınlaşmasını istemeyenler tarafından Türkiye'ye yönelik baskılar artmaya başladı. Herkes bu ilişkiye müdahil olmayı üstüne vazife bildi. Aslında bu iki ülkenin kararına müdahaledir.

Ekonomik alandaki işbirliğinin geleceği Türkiye'nin dışarıdan yapılan baskılara ne kadar dayanacağına bağlıdır. Biz Rusya olarak Türkiye'ye doğalgaz boru hattını ve bu boru hattının dümenini teslim ediyoruz. Bu dümeni ne tarafa çevireceği Türkiye'ye kalmış."

Denizcilik tarihinin en önemli felaketlerinden

1768 - 1770 Osmanlı Rus Savaşlarının sonunu belirleyen Çeşme Deniz Savaşı, Çariçe II. Katerina'nın Rus donanmasını Baltık Denizi'nden Akdeniz'e göndermesiyle başladı. İlk defa Akdeniz'e savaşa giren Rus donanması, Çeşme burnu ile Sakız adası arasında 5-7 Temmuz 1770 tarihleri arasında devam eden çatışma sonrası Osmanlı donanmasını ağır bir yenilgiye uğrattı. Rus donanması 1770-1774 yılları arasında 5 yıl daha Ege Denizi'nde kaldı. Savaş 21 Temmuz 1774 tarihinde tahta geçen I. Abdülhamit'in Küçük Kaynarca Antlaşmasını imzalamasıyla sona erdi.  Osmanlı donanmasının neredeyse tamamının yok olmasına neden olan savaş, Türk denizcilik tarihinde İnebathı ile birlikte en önemli felaketler arasında gösteriliyor. - İzmir

Kaynak: AA

Son Dakika Yerel 245 Yıl Sonra 'Barış' İçin Geldi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement