16'sında İşçi, 17'sinde Ölü - Son Dakika
Güncel

16'sında İşçi, 17'sinde Ölü

16\'sında İşçi, 17\'sinde Ölü

Eren Eroğlu, tabela asma işi yaparken 154 bin volt elektriğe maruz kalarak hayatını kaybetti.

17.09.2014 11:11  Güncelleme: 11:50
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

"Oğlumun otopsi raporunu okumak nasip oldu. O kadar acı ki..."

Bu sözler, 17 yaşında elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden Eren Eroğlu'nun babasına ait.

Baba Erdinç Eroğlu'nun okuduğu otopsi raporunda "Kişinin ölümünün vücudundan elektrik akımı geçmesine bağlı solunum ve dolaşım durması sonucu meydana gelmiş olduğu kanaatini bildirir rapordur" yazıyor.

Olay, 31 Ekim 2013'te oldu. Lise öğrenimini yarım bırakıp grafikerlik kursuna giden Eren Eroğlu sertifikasını alır ve 16'sında iş hayatına atılır. Üçüncü işyeri ise; tabela üreten ve asan TDS Tanıtım Dijital Baskı Merkezi ve Reklam Hiz. San. Tic. Ltd. Şti. olur. Kadrosu 'grafiker"ken, Eroğlu, üretilen tabelaları asmaya da gönderilir.

Sigortasının yapılmasından tam bir hafta sonra 31 Ekim 2013 günü İstanbul Esenyurt'da Özel Doğa Hospital hastanenin tabelasında düşen iki harfi takmak için ustası Haydar Sakcı ile hastanenin yanında yine hastaneye ait olan klinik binasının üzerine çıkarlar. Tırmandıkları merdiven harflerin bulunduğu yükseliğe yetişmez. Patronlarını arayıp merdivenin işe yaramadığını vinç gerektiğini söylerler.

Patronlarının "tamam toplanın, dönün" talimatı üzerine yan binaya dayadıkları merdiveni tutar tutmaz Eren Eroğlu ve ustası Haydar Sakcı yüksek elektrik akımına maruz kalırlar. 17 yaşındaki Eren Eroğlu hayatını kaybeder ustası Haydar Sakcı yaralanır.

Hiç değmedikleri yüksek gerilim hattı onları "atlama" yoluyla yakar.

Eren Eroğlu ve ustasının hedefi alçak binanın çatısından tabeladaki eksik harfleri yerleştirmekti. Yüksek gerilim hatları hemen yakınlarındaydı.

Eroğlu'nun ölümünden dört ay sonra savcı ve bilirkişi olay yerinde keşif yapar. A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Dr. Yüksek Mühendis Selçuk Karaoğlu Bilirkişi raporunu yazar. Raporda olay şöyle anlatılır:

"…İşçiler merdiveni toplamak istedikleri sırada, yakından geçen yüksek gerilim hattından alüminyum merdivene akımın atlama yapması sonucu elektrik akımına kapılmış olup Haydar Sakcı yaralanmış, Eren Erenoğlu ise hayatını kaybetmiştir..."

Bilirkişi raporunun ortaya çıkardığı en önemli gerçekse hastane binası çatısının yüksek gerilim hattına mesafesinin yasal zorunluluk olan beş metre yerine iki buçuk metre uzaklıkta olması. Bu durum bilirkişi raporunda şöyle ifade edilir:

"…154 bin Voltluk Ambarlı- Yıldıztepe enerji iletim hattının 29.07.1975 tarihinde enerjilendirildiği, binanın hatta kesinlikle yaklaşılmaması gereken 5 metrelik emniyet mesafesine tecavüzlü olduğu belirtilmiştir.... hastane binasının çatısında yapılan incelemede TEİAŞ'a ait 154 bin voltluk iletim hattının yaklaşık 2.50 metre yüksekten geçtiği belirtilmiştir"

Bilirkişi raporuna göre, binanın yüksekliği 5 metrelik emniyet mesafesine tecavüzlü.

Bu tespitleri yapan bilirkişi raporunda olayda "ceza hukuku anlamında illiyet bağı söz konusu değildir" tespitinde de bulunur. Olayın asli kusurlusu olarak tabela şirketinin sorumlu müdürünü gösterir.

Baba Eroğlu: Bilirkişi raporu kamu kurumlarını koruyor

Eroğlu'nun babası Erdinç Eroğlu bilirkişi raporunu okuduğunda şok geçirdiğini söylüyor:

"Bu olay bir kaza değil. Cinayet. Bilirkişi ceza hukuku ile illiyet bağı bulamıyor. İnanamadım. Burada iki ayrı sorumluluk var. Hastane ve tabela şirketi tehlikesinden haberdar oldukları bir işi mutlaka yaptırmak için çalışanları uyarmıyorlar. İşin riski konusunda yazışmaları var. Diğer sorumluluk ise kamu kurumlarında. TEİAŞ sorumlu çünkü yüksek gerilim hattının geçtiği bu yer için tapuya şerh koydurmamış.

İlçe belediyesi olan Esenyurt Belediyesi sorumlu çünkü yüksek gerilim hattına 2 buçuk metre mesafeye ruhsat vermiş. İl Sağlık Müdürlüğü yüksek gerilim hattı mesafesini ihlal eden hastaneye çalışma ruhsatı vermiş. Bilirkişi raporunda kamu tamamen korunmuş. Sorumluluk şirkete ve işçilere yüklenmiş. Bu bilirkişi raporuna itiraz ettik."

Eroğlu, yüksek gerilim hattının mesafesinin bina çatısına yasal mesafe olan 5 metre olması halinde oğlunun şimdi hayatta olacağını söylüyor. Olayın üzerinde 11 ay geçmesine rağmen SGK olaya ilişkin raporunu tamamlamamış. Şimdi Eroğlu ailesi oğullarının ölümünden sorumlu olduğunu düşündükleri kamu kurumları, hastane ve şirket hakkında tazminat ve ceza davası peşine düşmüş. Baba Eroğlu, sorumluların ceza almasını istiyor:

"Ceza almalılar ki herkese ders olsun. Mesela o dönem hastanede yönetici olan işçileri uyarması gereken kişi şimdi büyük bir hastanede yönetici olmuş. Ben orada çalışanların güvenliğini düşünüyorum." Baba Erdinç Eroğlu, oğlunun ölümünden sorumlu olanların yargılanmasını istiyor.

Eren'in ardından aile sahip olduğu kendi işyerini kapatmak zorunda kalmış. Baba Eroğlu, durumlarını "Dağıldık" diye özetliyor.

Zeytinburnu'nundaki evin her yeri Eren'in resimleriyle dolu. Baba Eroğlu, acılarının azalacağına her geçen gün arttığını, öfke ile birleştiğini söylüyor. Erdinç Eroğlu'nun son sözleri; "Çekilmez acıyı çekiyoruz, başkaları yanmasın onun peşindeyiz. Hakimler, savcılar, bilirkişiler vicdanlı olsun…" oluyor..

Kaynak: Aljazeera

Son Dakika Güncel 16'sında İşçi, 17'sinde Ölü - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement